The Quran in Turkish_Tefhim - Surah Adiyat translated into Turkish_Tefhim, Surah Al-Adiyat in Turkish_Tefhim. We provide accurate translation of Surah Adiyat in Turkish_Tefhim - التركية تفهيم القرآن, Verses 11 - Surah Number 100 - Page 599.

| وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًا (1) Soluk soluğa koşan (at)lara andolsun |
| فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًا (2) (Tırnaklarıyla) Ateş saçanlara |
| فَالْمُغِيرَاتِ صُبْحًا (3) Sabah vakti baskın yapanlara |
| فَأَثَرْنَ بِهِ نَقْعًا (4) Derken, orada tozu dumana katanlara |
| فَوَسَطْنَ بِهِ جَمْعًا (5) Bununla bir (düşman) topluluğun orta yerine kadar dalanlara |
| إِنَّ الْإِنسَانَ لِرَبِّهِ لَكَنُودٌ (6) Hiç şüphesiz insan, Rabbine karşı nankördür |
| وَإِنَّهُ عَلَىٰ ذَٰلِكَ لَشَهِيدٌ (7) Ve gerçekten, kendisi de buna şahiddir |
| وَإِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَدِيدٌ (8) Muhakkak o, mal sevgisinden dolayı (bencil ve cimri tutumundan) çok katıdır |
| ۞ أَفَلَا يَعْلَمُ إِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِ (9) Yine de bilmeyecek mi? Kabirlerde olanların deşilip dışa atıldığı |
| وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِ (10) Göğüslerde olanların derlenip devşirildiği zamanı |
| إِنَّ رَبَّهُم بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّخَبِيرٌ (11) Hiç şüphesiz, o gün Rableri, kendilerinden gerçekten haberdardır |