Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Al-Baqarah ayat 36 - البَقَرَة - Page - Juz 1
﴿فَأَزَلَّهُمَا ٱلشَّيۡطَٰنُ عَنۡهَا فَأَخۡرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فِيهِۖ وَقُلۡنَا ٱهۡبِطُواْ بَعۡضُكُمۡ لِبَعۡضٍ عَدُوّٞۖ وَلَكُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ مُسۡتَقَرّٞ وَمَتَٰعٌ إِلَىٰ حِينٖ ﴾
[البَقَرَة: 36]
﴿فأزلهما الشيطان عنها فأخرجهما مما كانا فيه وقلنا اهبطوا بعضكم لبعض عدو﴾ [البَقَرَة: 36]
Ibni Kesir Nihayet şeytan onları cennetten kaydırdı. Onları bulundukları yerden çıkardı. Biz de: Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde sizin için bir zamana kadar yerleşim ve faydalanma vardır, dedik |
Gultekin Onan Seytan, onları oradan kaydırıp bulundukları yerden cıkarttı. Nihayet, "Birbirinize dusman olarak asagı inin. Yeryuzunde belli bir sure kalıp yasayacaksınız" dedik |
Gultekin Onan Şeytan, onları oradan kaydırıp bulundukları yerden çıkarttı. Nihayet, "Birbirinize düşman olarak aşağı inin. Yeryüzünde belli bir süre kalıp yaşayacaksınız" dedik |
Hasan Basri Cantay Bunun uzerine Seytan onları (n ayagını) oradan kaydırıp icinde bulunduklarından (onun ni´metlerinden) onları cıkarıvermis (mahrum edivermis) di. Biz de: «Kiminiz kiminize dusman olarak inin. Yer yuzunde sizin icin bir vakta (omrunuzun sonuna) kadar durak ve faidelenecek sey vardır» demisdik |
Hasan Basri Cantay Bunun üzerine Şeytan onları (n ayağını) oradan kaydırıp içinde bulunduklarından (onun ni´metlerinden) onları çıkarıvermiş (mahrum edivermiş) di. Biz de: «Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yer yüzünde sizin için bir vakta (ömrünüzün sonuna) kadar durak ve fâidelenecek şey vardır» demişdik |
Iskender Ali Mihr Fakat seytan, ikisinin (ayagını) oradan kaydırdı. Boylece ikisini de icinde oldukları seyden (ni´metten) cıkardı. Ve: “Birbirinize dusman olarak (dunyaya) inin. Sizin icin (belli) bir zamana kadar yeryuzunde oturma ve faydalanma vardır (gecimini temin etme ve faydalanma vardır).” dedik |
Iskender Ali Mihr Fakat şeytan, ikisinin (ayağını) oradan kaydırdı. Böylece ikisini de içinde oldukları şeyden (ni´metten) çıkardı. Ve: “Birbirinize düşman olarak (dünyaya) inin. Sizin için (belli) bir zamana kadar yeryüzünde oturma ve faydalanma vardır (geçimini temin etme ve faydalanma vardır).” dedik |