Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah An-Nahl ayat 112 - النَّحل - Page - Juz 14
﴿وَضَرَبَ ٱللَّهُ مَثَلٗا قَرۡيَةٗ كَانَتۡ ءَامِنَةٗ مُّطۡمَئِنَّةٗ يَأۡتِيهَا رِزۡقُهَا رَغَدٗا مِّن كُلِّ مَكَانٖ فَكَفَرَتۡ بِأَنۡعُمِ ٱللَّهِ فَأَذَٰقَهَا ٱللَّهُ لِبَاسَ ٱلۡجُوعِ وَٱلۡخَوۡفِ بِمَا كَانُواْ يَصۡنَعُونَ ﴾
[النَّحل: 112]
﴿وضرب الله مثلا قرية كانت آمنة مطمئنة يأتيها رزقها رغدا من كل﴾ [النَّحل: 112]
Latin Alphabet Ve darabellahu meselen karyeten kanet aminetem mutmeinnetey ye´tıha rizkuha ragadem min kulli mekanin fe keferat bi en´umillahi fe ezakahallahu libasel cuı vel havfi bima kanu yasneun |
Latin Alphabet Ve daraballahu meselen karyeten kanet amineten mutmainneten ye’tiha rızkuha ragaden min kulli mekanin fe keferet bi en’umillahi fe ezakahallahu libasel cui vel havfi bima kanu yasnaun(yasnaune) |
Latin Alphabet Ve daraballâhu meselen karyeten kânet âmineten mutmainneten ye’tîhâ rızkuhâ ragaden min kulli mekânin fe keferet bi en’umillâhi fe ezâkahallâhu libâsel cûi vel havfi bimâ kânû yasnaûn(yasnaûne) |
Muhammed Esed Iste, Allah (size) bir ornek veriyor: guvenlik ve refah icinde bir sehir (dusunun ki) oraya (ahalisinin) rızkı her yandan bolca akıp duruyordu; ama ahalisi tutup Allah´ın nimetine karsı yakısmaz bir bicimde nankorluk etti ve bunun uzerine Allah da onlara, inatla yapageldikleri (kotuluklerden) oturu kusatıcı bir aclık ve korku felaketi tattırdı |
Muhammed Esed İşte, Allah (size) bir örnek veriyor: güvenlik ve refah içinde bir şehir (düşünün ki) oraya (ahalisinin) rızkı her yandan bolca akıp duruyordu; ama ahalisi tutup Allah´ın nimetine karşı yakışmaz bir biçimde nankörlük etti ve bunun üzerine Allah da onlara, inatla yapageldikleri (kötülüklerden) ötürü kuşatıcı bir açlık ve korku felaketi tattırdı |
Muhammet Abay vedarabe-llahu meselen karyeten kanet aminetem mutmeinnetey ye'tiha rizkuha ragadem min kulli mekanin fekeferat bien`umi-llahi feezakahe-llahu libase-lcu`i velhavfi bima kanu yasne`un |
Muhammet Abay veḍarabe-llâhü meŝelen ḳaryeten kânet âminetem muṭmeinnetey ye'tîhâ rizḳuhâ ragadem min külli mekânin fekeferat bien`umi-llâhi feeẕâḳahe-llâhü libâse-lcû`i velḫavfi bimâ kânû yaṣne`ûn |
Muslim Shahin Allah, (ibret icin) bir ulkeyi ornek verdi: Bu ulke guvenli, huzurlu idi; ona rızkı her yerden bol bol gelirdi. Sonra onlar Allah'ın nimetlerine karsı nankorluk ettiler. Allah da onlara, yaptıklarından oturu aclık ve korku sıkıntısını tattırdı |
Muslim Shahin Allah, (ibret için) bir ülkeyi örnek verdi: Bu ülke güvenli, huzurlu idi; ona rızkı her yerden bol bol gelirdi. Sonra onlar Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük ettiler. Allah da onlara, yaptıklarından ötürü açlık ve korku sıkıntısını tattırdı |
Saban Piris Allah bir sehri ornek veriyor. Guven ve huzur icindeydi. Rızkı her yerden kendilerine bol bol geliyordu. Sonra Allah’ın nimetlerine nankorluk ettiler. Allah da onlara yaptıklarının bedeli olarak aclık ve korku giysisi giydirdi |
Saban Piris Allah bir şehri örnek veriyor. Güven ve huzur içindeydi. Rızkı her yerden kendilerine bol bol geliyordu. Sonra Allah’ın nimetlerine nankörlük ettiler. Allah da onlara yaptıklarının bedeli olarak açlık ve korku giysisi giydirdi |