Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah Al-Anbiya’ ayat 90 - الأنبيَاء - Page - Juz 17
﴿فَٱسۡتَجَبۡنَا لَهُۥ وَوَهَبۡنَا لَهُۥ يَحۡيَىٰ وَأَصۡلَحۡنَا لَهُۥ زَوۡجَهُۥٓۚ إِنَّهُمۡ كَانُواْ يُسَٰرِعُونَ فِي ٱلۡخَيۡرَٰتِ وَيَدۡعُونَنَا رَغَبٗا وَرَهَبٗاۖ وَكَانُواْ لَنَا خَٰشِعِينَ ﴾
[الأنبيَاء: 90]
﴿فاستجبنا له ووهبنا له يحيى وأصلحنا له زوجه إنهم كانوا يسارعون في﴾ [الأنبيَاء: 90]
Diyanet Isleri Biz de ona icabet ederek, Yahya'yı bahsetmis, esini de dogum yapacak hale getirmistik. Dogrusu onlar iyi islerde yarısıyorlar, korkarak ve umarak Bize yalvarıyorlardı. Bize karsı gonulden saygı duyuyorlardı |
Diyanet Isleri Biz de duasini kabul ile icabet ettik de kendisine Yahya'yi ihsan ettik. Ve esini (dogum yapmaya) elverisli hale getirdik. Dogrusu onlar iyiliklerde yarisiyorlar, umarak ve korkarak bize yalvariyorlardi. Bize karsi derin saygi duyuyorlardi |
Diyanet Isleri Biz de duasini kabul ile icabet ettik de kendisine Yahya'yi ihsan ettik. Ve esini (dogum yapmaya) elverisli hale getirdik. Dogrusu onlar iyiliklerde yarisiyorlar, umarak ve korkarak bize yalvariyorlardi. Bize karsi derin saygi duyuyorlardi |
Diyanet Vakfi Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik; esini de kendisi icin (cocuk dogurmaya) elverisli kıldık. Onlar (butun bu peygamberler), hayır islerinde kosusurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karsı derin saygı icindeydiler |
Diyanet Vakfi Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik; eşini de kendisi için (çocuk doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar (bütün bu peygamberler), hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler |
Edip Yuksel Duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik. Kendisi icin karısının durumunu duzelttik. Cunku onlar iyi islerde yarısıyorlar ve bize hem umutluyken ve hem de korku icindeyken yalvarıyorlardı. Onlar bize saygı duyanlardı |
Edip Yuksel Duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik. Kendisi için karısının durumunu düzelttik. Çünkü onlar iyi işlerde yarışıyorlar ve bize hem umutluyken ve hem de korku içindeyken yalvarıyorlardı. Onlar bize saygı duyanlardı |