Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah al-‘Imran ayat 8 - آل عِمران - Page - Juz 3
﴿رَبَّنَا لَا تُزِغۡ قُلُوبَنَا بَعۡدَ إِذۡ هَدَيۡتَنَا وَهَبۡ لَنَا مِن لَّدُنكَ رَحۡمَةًۚ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡوَهَّابُ ﴾
[آل عِمران: 8]
﴿ربنا لا تزغ قلوبنا بعد إذ هديتنا وهب لنا من لدنك رحمة﴾ [آل عِمران: 8]
Diyanet Isleri Rabbimiz! Bizi dogru yola erdirdikten sonra kalblerimizi egriltme, katından bize rahmet bagısla; suphesiz Sen sonsuz bagısta bulunansın |
Diyanet Isleri Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettigin hidayetten sonra kalblerimizi haktan saptirma, bize kendi katindan rahmet ihsan eyle! Suphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin |
Diyanet Isleri Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettigin hidayetten sonra kalblerimizi haktan saptirma, bize kendi katindan rahmet ihsan eyle! Süphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin |
Diyanet Vakfi (Onlar soyle yakarırlar:) Rabbimiz! Bizi dogru yola ilettikten sonra kalplerimizi egriltme. Bize tarafından rahmet bagısla. Lutfu en bol olan sensin |
Diyanet Vakfi (Onlar şöyle yakarırlar:) Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan sensin |
Edip Yuksel Rabbimiz, bizi dogruya ulastırdıktan sonra kalplerimizin egrilmesine izin verme. Uzerimize rahmetini yagdır; kuskusuz sen Bagısta Bulunansın |
Edip Yuksel Rabbimiz, bizi doğruya ulaştırdıktan sonra kalplerimizin eğrilmesine izin verme. Üzerimize rahmetini yağdır; kuşkusuz sen Bağışta Bulunansın |