Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Al-An‘am ayat 145 - الأنعَام - Page - Juz 8
﴿قُل لَّآ أَجِدُ فِي مَآ أُوحِيَ إِلَيَّ مُحَرَّمًا عَلَىٰ طَاعِمٖ يَطۡعَمُهُۥٓ إِلَّآ أَن يَكُونَ مَيۡتَةً أَوۡ دَمٗا مَّسۡفُوحًا أَوۡ لَحۡمَ خِنزِيرٖ فَإِنَّهُۥ رِجۡسٌ أَوۡ فِسۡقًا أُهِلَّ لِغَيۡرِ ٱللَّهِ بِهِۦۚ فَمَنِ ٱضۡطُرَّ غَيۡرَ بَاغٖ وَلَا عَادٖ فَإِنَّ رَبَّكَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ ﴾
[الأنعَام: 145]
﴿قل لا أجد في ما أوحي إلي محرما على طاعم يطعمه إلا﴾ [الأنعَام: 145]
Ibni Kesir De ki: Bana vahyolunanlar arasında; haram dediklerinizi yiyecek kişiye murdar oldukları için; ölüden, dökülen kandan, domuz etinden -ki pistirve Allah´tan başkasının adına kesildişğinden dolayı fısk olandan başka haram olan bir şey bulamıyorum. İstememek ve haddi aşmamak üzere, kim de bunlardan yemeye mecbur kalırsa; muhakkak ki Rabbın, Gafur´dur, Rahim´dir |
Gultekin Onan De ki: "Bana vahyolunanlar icinde, yiyen bir kimsenin yiyecegi (seyler) icin, olu eti, dokulen kan, domuz eti -ki bu gercekten murdardır- ya da Tanrı´dan baskası adına kesilmis bir fısk dısında, haram kılınmıs bir sey bulmuyorum. Kim kacınılmaz bir ihtiyacla karsı karsıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi asmamak sartıyla- (bu sayılanlardan olmeyecek kadar yiyebilir). Suphesiz senin rabbin bagıslayandır, esirgeyendir |
Gultekin Onan De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Tanrı´dan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla- (bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir). Şüphesiz senin rabbin bağışlayandır, esirgeyendir |
Hasan Basri Cantay De ki: «Bana vahyolunanlar arasında, yiyen bir kimsenin yiyecegi icinde (sizin haram dediklerinizden boyle) haram edilmis bir sey bulmuyorum. Yalnız gerek olu, gerek dokulen kan, gerek domuz eti — ki bu, subhesiz bir murdardır —, yahud Allahdan baskasının adına bogazlanmıs bir fısk olmak mustesnadır. (Bunlar haramdır. Bununla beraber) kim (bunlardan bir sey´i yemiye) muztar kalırsa (kendisi gibi zaruret haalindeki bir kimseye) tecavuz etmemek ve (zaruret mıkdarını) asmamak uzere (yiyebilir). Cunku Rabbin cok yarlıgayıcı, cok esirgeyicidir |
Hasan Basri Cantay De ki: «Bana vahyolunanlar arasında, yiyen bir kimsenin yiyeceği içinde (sizin haram dediklerinizden böyle) haram edilmiş bir şey bulmuyorum. Yalnız gerek ölü, gerek dökülen kan, gerek domuz eti — ki bu, şübhesiz bir murdardır —, yahud Allahdan başkasının adına boğazlanmış bir fısk olmak müstesnadır. (Bunlar haramdır. Bununla beraber) kim (bunlardan bir şey´i yemiye) muztar kalırsa (kendisi gibi zaruret haalindeki bir kimseye) tecâvüz etmemek ve (zaruret mıkdarını) aşmamak üzere (yiyebilir). Çünkü Rabbin çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir |
Iskender Ali Mihr De ki: “Bana vahyolunan sey(ler)de, yenilen yiyecek uzerinde, olu olan veya akıtılmıs kan veya domuz eti ki; o, muhakkak murdardır, veya fısk ile Allah´tan baskası icin bogazlanandan baska, haram kılınmıs bir sey bulamıyorum.” Artık kim darda kalırsa, haddi asması (meyletmesi) ve hakka tecavuz etmesi haric; o taktirde, senin Rabbin muhakkak ki; Gafur´dur (magfiret edendir) ve Rahim (rahmet nuru gonderen) dir |
Iskender Ali Mihr De ki: “Bana vahyolunan şey(ler)de, yenilen yiyecek üzerinde, ölü olan veya akıtılmış kan veya domuz eti ki; o, muhakkak murdardır, veya fısk ile Allah´tan başkası için boğazlanandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum.” Artık kim darda kalırsa, haddi aşması (meyletmesi) ve hakka tecavüz etmesi hariç; o taktirde, senin Rabbin muhakkak ki; Gafur´dur (mağfiret edendir) ve Rahîm (rahmet nuru gönderen) dir |