Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah Hud ayat 98 - هُود - Page - Juz 12
﴿يَقۡدُمُ قَوۡمَهُۥ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فَأَوۡرَدَهُمُ ٱلنَّارَۖ وَبِئۡسَ ٱلۡوِرۡدُ ٱلۡمَوۡرُودُ ﴾
[هُود: 98]
﴿يقدم قومه يوم القيامة فأوردهم النار وبئس الورد المورود﴾ [هُود: 98]
Tefhim Ul Kuran O, kıyamet gunu kavminin onderligine gecer, boylece onları atese goturmus olur. Sonunda vardıkları yer, ne kotu bir yerdir |
Shaban Britch (Firavun), Kıyamet gunu halkına onculuk eder. Onları atese goturur. Gittikleri yer ne kotu yerdir |
Shaban Britch (Firavun), Kıyamet günü halkına öncülük eder. Onları ateşe götürür. Gittikleri yer ne kötü yerdir |
Suat Yildirim O, kıyamet gunu halkının onune dusecek, onları atese goturecektir. Vardıkları o yer ne fena bir yerdir |
Suat Yildirim O, kıyamet günü halkının önüne düşecek, onları ateşe götürecektir. Vardıkları o yer ne fena bir yerdir |
Suleyman Ates (Fir'avn), kıyamet gunu kavminin onunde gidiyor. Iste onları atese getirdi. O varılan yer de ne fena bir yerdir |
Suleyman Ates (Fir'avn), kıyamet günü kavminin önünde gidiyor. İşte onları ateşe getirdi. O varılan yer de ne fena bir yerdir |