Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah Al-Kahf ayat 86 - الكَهف - Page - Juz 16
﴿حَتَّىٰٓ إِذَا بَلَغَ مَغۡرِبَ ٱلشَّمۡسِ وَجَدَهَا تَغۡرُبُ فِي عَيۡنٍ حَمِئَةٖ وَوَجَدَ عِندَهَا قَوۡمٗاۖ قُلۡنَا يَٰذَا ٱلۡقَرۡنَيۡنِ إِمَّآ أَن تُعَذِّبَ وَإِمَّآ أَن تَتَّخِذَ فِيهِمۡ حُسۡنٗا ﴾
[الكَهف: 86]
﴿حتى إذا بلغ مغرب الشمس وجدها تغرب في عين حمئة ووجد عندها﴾ [الكَهف: 86]
Tefhim Ul Kuran Sonunda gunesin battıgı yere kadar ulastı ve onu kara camurlu bir gozede batmakta buldu, yanında da bir kavim gordu. Dedik ki: «Ey Zu´l-Karneyn, (istiyorsan onları) ya azaba ugratırsın veya iclerinde guzelligi (gecerli ilke) edinirsin.» |
Shaban Britch Sonunda, gunesin battıgı yere varınca, kara balcıklı bir suda batıyor buldu, Orada da bir kavim buldu. Ona dedik ki: Ey Zulkarneyn! Onları ister cezalandır, ister iyi davran |
Shaban Britch Sonunda, güneşin battığı yere varınca, kara balçıklı bir suda batıyor buldu, Orada da bir kavim buldu. Ona dedik ki: Ey Zülkarneyn! Onları ister cezalandır, ister iyi davran |
Suat Yildirim Nihayet Batıya ulastıgında, gunesi adeta kara bir balcıkta batar vaziyette buldu.Orada yerli bir halk bulunuyordu.Biz: “Zulkarneyn!” dedik, “ister onlara azab edersin, ister guzel davranırsın.” |
Suat Yildirim Nihayet Batıya ulaştığında, güneşi adeta kara bir balçıkta batar vaziyette buldu.Orada yerli bir halk bulunuyordu.Biz: “Zülkarneyn!” dedik, “ister onlara azab edersin, ister güzel davranırsın.” |
Suleyman Ates Nihayet gunesin battıgı yere ulasınca onu, kara balcıklı bir gozede batar buldu. Onun yanında da bir kavim buldu. Dedik ki: "Ey Zu'l-Karneyn, (onlara) ya azab edersin veya kendilerine guzel davranırsın (onları guzellikle yola getirirsin. Nasıl istersen oyle yaparsın) |
Suleyman Ates Nihayet güneşin battığı yere ulaşınca onu, kara balçıklı bir gözede batar buldu. Onun yanında da bir kavim buldu. Dedik ki: "Ey Zu'l-Karneyn, (onlara) ya azab edersin veya kendilerine güzel davranırsın (onları güzellikle yola getirirsin. Nasıl istersen öyle yaparsın) |