Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah Al-Anbiya’ ayat 81 - الأنبيَاء - Page - Juz 17
﴿وَلِسُلَيۡمَٰنَ ٱلرِّيحَ عَاصِفَةٗ تَجۡرِي بِأَمۡرِهِۦٓ إِلَى ٱلۡأَرۡضِ ٱلَّتِي بَٰرَكۡنَا فِيهَاۚ وَكُنَّا بِكُلِّ شَيۡءٍ عَٰلِمِينَ ﴾
[الأنبيَاء: 81]
﴿ولسليمان الريح عاصفة تجري بأمره إلى الأرض التي باركنا فيها وكنا بكل﴾ [الأنبيَاء: 81]
Tefhim Ul Kuran Suleyman icin de, fırtına biciminde esen ruzgara (boyun egdirdik) ki, kendi emriyle, icinde bereketler kıldıgımız yere akıp giderdi. Biz her seyi bilenleriz |
Shaban Britch Siddetle esen ruzgarları da Suleyman’ın hizmetine sunmustuk. Ruzgar onun emriyle, bereketlendirdigimiz yere dogru eserdi. Biz her seyi biliyorduk |
Shaban Britch Şiddetle esen rüzgarları da Süleyman’ın hizmetine sunmuştuk. Rüzgar onun emriyle, bereketlendirdiğimiz yere doğru eserdi. Biz her şeyi biliyorduk |
Suat Yildirim Suleyman'a da siddetli ruzgarı amade kıldık. Ruzgar, onun emriyle kutlu beldeye dogru eserdi. Cunku her seyin gercek mahiyetini Biz biliriz |
Suat Yildirim Süleyman'a da şiddetli rüzgârı âmade kıldık. Rüzgâr, onun emriyle kutlu beldeye doğru eserdi. Çünkü her şeyin gerçek mahiyetini Biz biliriz |
Suleyman Ates Suleyman'a da fırtınayı (boyun egdirmistik). Onun emriyle, icinde bereketler yarattıgımız yere akıp giderdi. Biz her seyi biliriz |
Suleyman Ates Süleyman'a da fırtınayı (boyun eğdirmiştik). Onun emriyle, içinde bereketler yarattığımız yere akıp giderdi. Biz her şeyi biliriz |