Quran with Turkish translation - Surah Al-Muddaththir ayat 31 - المُدثر - Page - Juz 29
﴿وَمَا جَعَلۡنَآ أَصۡحَٰبَ ٱلنَّارِ إِلَّا مَلَٰٓئِكَةٗۖ وَمَا جَعَلۡنَا عِدَّتَهُمۡ إِلَّا فِتۡنَةٗ لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ لِيَسۡتَيۡقِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ وَيَزۡدَادَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِيمَٰنٗا وَلَا يَرۡتَابَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡمُؤۡمِنُونَ وَلِيَقُولَ ٱلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ وَٱلۡكَٰفِرُونَ مَاذَآ أَرَادَ ٱللَّهُ بِهَٰذَا مَثَلٗاۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ ٱللَّهُ مَن يَشَآءُ وَيَهۡدِي مَن يَشَآءُۚ وَمَا يَعۡلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ إِلَّا هُوَۚ وَمَا هِيَ إِلَّا ذِكۡرَىٰ لِلۡبَشَرِ ﴾
[المُدثر: 31]
﴿وما جعلنا أصحاب النار إلا ملائكة وما جعلنا عدتهم إلا فتنة للذين﴾ [المُدثر: 31]
Abdulbaki Golpinarli Ve biz, cehennem memurlarını, meleklerden tayin ettik ve kendilerine kitap verilenlerin iyideniyiye anlayıp inanmaları icin ve inananların inancını arttırsın ve kendilerine kitap verilenlerle inananlar, supheye dusmesinler ve gonullerinde hastalık olanlar ve kafirlerse, Allah bununla, bu ornekle neyi kastediyor ki desinler diye sayılarını on dokuz olarak taktir ettik. Iste boylece Allah, bildigini saptırır ve diledigini dogru yola sokar ve Rabbinin ordusu ne kadardır, ancak Allah bilir ve bu, insanlara bir oguttur ancak |
Adem Ugur Biz cehennemin islerine bakmakla ancak melekleri gorevlendirmisizdir. Onların sayısını da inkarcılar icin sadece bir imtihan (vesilesi) yaptık ki, boylelikle, kendilerine kitap verilenler iyiden iyiye ogrensin, iman edenlerin imanını atrttırsın; hem kendilerine kitap verilenler hem muminler supheye dusmesinler, kalplerinde hastalık bulunanlar ve kafirler de: "Allah bu misalle ne demek istemistir ki?" desinler. Iste Allah boylece, diledigini sapıklıkta bırakır, diledigini dogru yola eristirir. Rabbinin ordularını, kendisinden baskası bilmez. Bu ise, insanlık icin ancak bir oguttur |
Adem Ugur Biz cehennemin işlerine bakmakla ancak melekleri görevlendirmişizdir. Onların sayısını da inkârcılar için sadece bir imtihan (vesilesi) yaptık ki, böylelikle, kendilerine kitap verilenler iyiden iyiye öğrensin, iman edenlerin imanını atrttırsın; hem kendilerine kitap verilenler hem müminler şüpheye düşmesinler, kalplerinde hastalık bulunanlar ve kâfirler de: "Allah bu misalle ne demek istemiştir ki?" desinler. İşte Allah böylece, dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğini doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını, kendisinden başkası bilmez. Bu ise, insanlık için ancak bir öğüttür |
Ali Bulac Biz o atesin koruyucularını meleklerden baskasını kılmadık. Ve onların sayısını inkar edenler icin yalnızca bir fitne (konusu) yaptık ki, kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (boylece) kuskuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kafirler de soyle desin: "Allah, bu ornekle neyi anlatmak istedi?" Iste Allah, diledigini boyle sasırtıp-saptırır, diledigini boyle hidayete erdirir. Rabbinin ordularını Kendisi'nden baska (hic kimse) bilmez. Bu ise, beser (insan) icin yalnızca bir oguttur |
Ali Bulac Biz o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık. Ve onların sayısını inkar edenler için yalnızca bir fitne (konusu) yaptık ki, kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (böylece) kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kafirler de şöyle desin: "Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi?" İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıp-saptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir. Rabbinin ordularını Kendisi'nden başka (hiç kimse) bilmez. Bu ise, beşer (insan) için yalnızca bir öğüttür |
Ali Fikri Yavuz Biz o atesin muhafızlarını hep meleklerden ibaret kıldık. Sayılarını da ancak kafir olanlar icin bir fitne yaptık, (zira on dokuz melegi azımsayarak onları helak edebileceklerini sandılar); kendilerine kitab verilenler de Kur’an’ın hak olduguna inansınlar; (cunku onların kitablarında da bu meleklerin sayısı on dokuzdur); muminlerin de imanlarını artırsın. Kendilerine kitab verilenlerle muminler (boylece) supheye dusmesinler. Kalblerinde bir maraz (nifak) bulunanlarla kafirler de soyle desin: “- Allah bu sayı ile beraber hangi seyi murad etmistir? Iste Allah diledigini boyle sasırtır, diledigini de yola getirir. Rabbinin ordularını da ancak kendisi bilir. O cehennem de insanlar icin ancak bir oguddur |
Ali Fikri Yavuz Biz o ateşin muhafızlarını hep meleklerden ibaret kıldık. Sayılarını da ancak kâfir olanlar için bir fitne yaptık, (zira on dokuz meleği azımsayarak onları helâk edebileceklerini sandılar); kendilerine kitab verilenler de Kur’an’ın hak olduğuna inansınlar; (çünkü onların kitablarında da bu meleklerin sayısı on dokuzdur); müminlerin de imanlarını artırsın. Kendilerine kitab verilenlerle müminler (böylece) şüpheye düşmesinler. Kalblerinde bir maraz (nifak) bulunanlarla kâfirler de şöyle desin: “- Allah bu sayı ile beraber hangi şeyi murad etmiştir? İşte Allah dilediğini böyle şaşırtır, dilediğini de yola getirir. Rabbinin ordularını da ancak kendisi bilir. O cehennem de insanlar için ancak bir öğüddür |
Celal Y Ld R M Cehennem´de gorev yapanları ancak meleklerden kıldık. Biz, onların sayısını kafirler icin bir fitne yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin bilgi edinsinler; iman edenlere de, imanlarını artırsın ve kendilerine kitap verilenler ile mu´minler supheye dusmesin ; kalblerinde (inkar ve inad) hastalıgı bulunanlar ile kafirler de, «Allah bununla misal olarak neyi murad etmistir?» desinler. Iste Allah boylece diledigini saptırır, diledigini dogru yola eristirir. Rabbin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlara ancak bir oguttur |
Celal Y Ld R M Cehennem´de görev yapanları ancak meleklerden kıldık. Biz, onların sayısını kâfirler için bir fitne yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin bilgi edinsinler; imân edenlere de, imânlarını artırsın ve kendilerine kitap verilenler ile mü´minler şüpheye düşmesin ; kalblerinde (inkâr ve inâd) hastalığı bulunanlar ile kâfirler de, «Allah bununla misâl olarak neyi murad etmiştir?» desinler. İşte Allah böylece dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola eriştirir. Rabbin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlara ancak bir öğüttür |