Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Yunus ayat 88 - يُونس - Page - Juz 11
﴿وَقَالَ مُوسَىٰ رَبَّنَآ إِنَّكَ ءَاتَيۡتَ فِرۡعَوۡنَ وَمَلَأَهُۥ زِينَةٗ وَأَمۡوَٰلٗا فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا رَبَّنَا لِيُضِلُّواْ عَن سَبِيلِكَۖ رَبَّنَا ٱطۡمِسۡ عَلَىٰٓ أَمۡوَٰلِهِمۡ وَٱشۡدُدۡ عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ فَلَا يُؤۡمِنُواْ حَتَّىٰ يَرَوُاْ ٱلۡعَذَابَ ٱلۡأَلِيمَ ﴾
[يُونس: 88]
﴿وقال موسى ربنا إنك آتيت فرعون وملأه زينة وأموالا في الحياة الدنيا﴾ [يُونس: 88]
Latin Alphabet Ve kale musa rabbena inneke ateyte fir´avne ve melehu zınetev ve emvalen fil hayetid dunya rabbena li yudıllu an sebılik rabbenatmis ala emvalihim vesdud ala kulubihim fe la yu´minu hatta yeravul azabel elım |
Latin Alphabet Ve kale musa rabbena inneke ateyte fir’avne ve melahu zineten ve emvalen fil hayatid dunya rabbena li yudıllu an sebilik(sebilike), rabbenatmis ala emvalihim vesdud ala kulubihim fe la yu’minu hatta yerevul azabel elim(elime) |
Latin Alphabet Ve kâle mûsâ rabbenâ inneke âteyte fir’avne ve melâhu zîneten ve emvâlen fîl hayâtid dunyâ rabbenâ li yudıllû an sebîlik(sebîlike), rabbenatmis alâ emvâlihim veşdud alâ kulûbihim fe lâ yu’minû hattâ yerevul azâbel elîm(elîme) |
Muhammed Esed Ve Musa: "Ey Rabbim!" dedi, "gercek su ki, Sen Firavun ve onun seckinler cevresine dunya hayatında gorkem ve zenginlik verdin; oyle ki, bunun sonucu olarak onlar da, ey Rabbim, (baskalarını) Senin yolundan ceviriyorlar! Ey Rabbimiz, oyleyse artık onların zenginliklerini silip yok et, (ve boylece) kalplerini katılastır; cunku cetin azabı gormedikce inanmayacaklar |
Muhammed Esed Ve Musa: "Ey Rabbim!" dedi, "gerçek şu ki, Sen Firavun ve onun seçkinler çevresine dünya hayatında görkem ve zenginlik verdin; öyle ki, bunun sonucu olarak onlar da, ey Rabbim, (başkalarını) Senin yolundan çeviriyorlar! Ey Rabbimiz, öyleyse artık onların zenginliklerini silip yok et, (ve böylece) kalplerini katılaştır; çünkü çetin azabı görmedikçe inanmayacaklar |
Muhammet Abay vekale musa rabbena inneke ateyte fir`avne vemeleehu zinetev veemvalen fi-lhayati-ddunya rabbena liyudillu `an sebilik. rabbene-tmis `ala emvalihim vesdud `ala kulubihim fela yu'minu hatta yeravu-l`azabe-l'elim |
Muhammet Abay veḳâle mûsâ rabbenâ inneke âteyte fir`avne vemeleehû zînetev veemvâlen fi-lḥayâti-ddünyâ rabbenâ liyüḍillû `an sebîlik. rabbene-ṭmis `alâ emvâlihim veşdüd `alâ ḳulûbihim felâ yü'minû ḥattâ yeravu-l`aẕâbe-l'elîm |
Muslim Shahin Musa dedi ki: Ey Rabbimiz! Gercekten sen Firavun ve kavmine dunya hayatında ziynet ve nice mallar verdin. Ey Rabbimiz! (Onlara bu nimetleri), insanları senin yolundan saptırsınlar ve elem verici cezayı gorunceye kadar iman etmesinler, diye mi (verdin)? Ey Rabbimiz! Onların mallarını yok et, kalplerine sıkıntı ver (ki iman etsinler) |
Muslim Shahin Musa dedi ki: Ey Rabbimiz! Gerçekten sen Firavun ve kavmine dünya hayatında ziynet ve nice mallar verdin. Ey Rabbimiz! (Onlara bu nimetleri), insanları senin yolundan saptırsınlar ve elem verici cezayı görünceye kadar iman etmesinler, diye mi (verdin)? Ey Rabbimiz! Onların mallarını yok et, kalplerine sıkıntı ver (ki iman etsinler) |
Saban Piris Musa: -Rabbimiz, dogrusu sen Firavun’a ve cevresine zinetler ve dunya hayatında mallar verdin. Rabbimiz, senin yolundan saptırsınlar diye mi? Rabbimiz, mallarını yok et, kalplerini sık; cunku onlar can yakıcı azabı gormedikce inanmazlar, dedi |
Saban Piris Musa: -Rabbimiz, doğrusu sen Firavun’a ve çevresine zinetler ve dünya hayatında mallar verdin. Rabbimiz, senin yolundan saptırsınlar diye mi? Rabbimiz, mallarını yok et, kalplerini sık; çünkü onlar can yakıcı azabı görmedikçe inanmazlar, dedi |