Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-Mu’minun ayat 27 - المؤمنُون - Page - Juz 18
﴿فَأَوۡحَيۡنَآ إِلَيۡهِ أَنِ ٱصۡنَعِ ٱلۡفُلۡكَ بِأَعۡيُنِنَا وَوَحۡيِنَا فَإِذَا جَآءَ أَمۡرُنَا وَفَارَ ٱلتَّنُّورُ فَٱسۡلُكۡ فِيهَا مِن كُلّٖ زَوۡجَيۡنِ ٱثۡنَيۡنِ وَأَهۡلَكَ إِلَّا مَن سَبَقَ عَلَيۡهِ ٱلۡقَوۡلُ مِنۡهُمۡۖ وَلَا تُخَٰطِبۡنِي فِي ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ إِنَّهُم مُّغۡرَقُونَ ﴾
[المؤمنُون: 27]
﴿فأوحينا إليه أن اصنع الفلك بأعيننا ووحينا فإذا جاء أمرنا وفار التنور﴾ [المؤمنُون: 27]
Latin Alphabet Fe evhayna ileyhi enisnaıl fulke bi a´yunina ve vahyina fe iza cae emruna ve farat tennuru fesluk fıha min kullin zevceynisneyni ve ehleke illa men sebeka aleyhil kavlu minhum ve la tuhatıbnı fillezıne zalemu innehum mugrakun |
Latin Alphabet Fe evhayna ileyhi enısnaıl fulke bi a’yunina ve vahyina fe iza cae emruna ve faret tennuru fesluk fiha min kullin zevceynisneyni ve ehleke illa men sebeka aleyhil kavlu minhum, ve la tuhatıbni fillezine zalemu, innehum mugrakun(mugrakune) |
Latin Alphabet Fe evhaynâ ileyhi enısnaıl fulke bi a’yuninâ ve vahyinâ fe izâ câe emrunâ ve fâret tennûru fesluk fîhâ min kullin zevceynisneyni ve ehleke illâ men sebeka aleyhil kavlu minhum, ve lâ tuhâtıbnî fîllezîne zalemû, innehum mugrakûn(mugrakûne) |
Muhammed Esed Bunun uzerine, Biz de o´na: "Bizim gozetimimiz altında ve (sana) vahyettigimiz yontemlerle (seni ve seninle beraber olanları kurtaracak olan) gemiyi yap;" diye vahyettik, "ve hukmumuz gerceklesip de seller halinde yeryuzunu sular kapladıgı zaman her cins (hayvandan) bir ciftle birlikte -haklarında ceza hukmu verilmis olanlar dısında- aileni bu (gemiye) bindir; ve sakın, o haksızlık yapmıs olanlar icin Bana basvurma, cunku onlar kacınılmaz olarak bogulacaklar |
Muhammed Esed Bunun üzerine, Biz de o´na: "Bizim gözetimimiz altında ve (sana) vahyettiğimiz yöntemlerle (seni ve seninle beraber olanları kurtaracak olan) gemiyi yap;" diye vahyettik, "ve hükmümüz gerçekleşip de seller halinde yeryüzünü sular kapladığı zaman her cins (hayvandan) bir çiftle birlikte -haklarında ceza hükmü verilmiş olanlar dışında- aileni bu (gemiye) bindir; ve sakın, o haksızlık yapmış olanlar için Bana başvurma, çünkü onlar kaçınılmaz olarak boğulacaklar |
Muhammet Abay feevhayna ileyhi eni-sne`i-lfulke bia`yunina vevahyina feiza cae emruna vefara-ttennuru fesluk fiha min kullin zevceyni-sneyni veehleke illa men sebeka `aleyhi-lkavlu minhum. vela tuhatibni fi-llezine zalemu. innehum mugrakun |
Muhammet Abay feevḥaynâ ileyhi eni-ṣne`i-lfülke bia`yüninâ vevaḥyinâ feiẕâ câe emrunâ vefâra-ttennûru feslük fîhâ min küllin zevceyni-ŝneyni veehleke illâ men sebeḳa `aleyhi-lḳavlü minhüm. velâ tüḫâṭibnî fi-lleẕîne żalemû. innehüm mugraḳûn |
Muslim Shahin Bunun uzerine ona soyle vahyettik: Gozlerimizin onunde (muhafazamız altında) ve bildirdigimiz sekilde gemiyi yap. Bizim emrimiz gelip de sular cosup yukselmeye baslayınca her cinsten esler halinde iki tane ve bir de, iclerinden, daha once kendisi aleyhinde hukum verilmis olanların dısındaki aileni gemiye al. Zulmetmis olanlar konusunda bana hic yalvarma! Zira onlar kesinlikle bogulacaklardır |
Muslim Shahin Bunun üzerine ona şöyle vahyettik: Gözlerimizin önünde (muhafazamız altında) ve bildirdiğimiz şekilde gemiyi yap. Bizim emrimiz gelip de sular coşup yükselmeye başlayınca her cinsten eşler halinde iki tane ve bir de, içlerinden, daha önce kendisi aleyhinde hüküm verilmiş olanların dışındaki aileni gemiye al. Zulmetmiş olanlar konusunda bana hiç yalvarma! Zira onlar kesinlikle boğulacaklardır |
Saban Piris Biz de ona soyle vahyettik: “Gozetimimiz altında bildirdigimiz gibi bir gemi yap. Buyrugumuz gelip de tandır kaynayınca, her cinsten ikiser cift ve aleyhinde hukum verilmis olanlar dısında kalan aileni gemiye bindir. Zalimler icin bana bas vurma, cunku onlar bogulacaklardır.” |
Saban Piris Biz de ona şöyle vahyettik: “Gözetimimiz altında bildirdiğimiz gibi bir gemi yap. Buyruğumuz gelip de tandır kaynayınca, her cinsten ikişer çift ve aleyhinde hüküm verilmiş olanlar dışında kalan aileni gemiye bindir. Zalimler için bana baş vurma, çünkü onlar boğulacaklardır.” |