Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-Qasas ayat 23 - القَصَص - Page - Juz 20
﴿وَلَمَّا وَرَدَ مَآءَ مَدۡيَنَ وَجَدَ عَلَيۡهِ أُمَّةٗ مِّنَ ٱلنَّاسِ يَسۡقُونَ وَوَجَدَ مِن دُونِهِمُ ٱمۡرَأَتَيۡنِ تَذُودَانِۖ قَالَ مَا خَطۡبُكُمَاۖ قَالَتَا لَا نَسۡقِي حَتَّىٰ يُصۡدِرَ ٱلرِّعَآءُۖ وَأَبُونَا شَيۡخٞ كَبِيرٞ ﴾
[القَصَص: 23]
﴿ولما ورد ماء مدين وجد عليه أمة من الناس يسقون ووجد من﴾ [القَصَص: 23]
Latin Alphabet Ve lemma verade mae medyene vecede aleyhi ummetem minen nasi yeskune ve veced min dunihimumraeteyni tezudan kel ma hatbukuma kaleta la neskıy hatta yusdirar riau ve ebuna seyhun kebır |
Latin Alphabet Ve lemma verede mae medyene vecede aleyhi ummeten minen nasi yeskun(yeskune), ve vecede min dunihimumreeteyni tezudan(tezudani), kale ma hatbukuma, kaleta la neski hatta yusdirar riau ve ebuna seyhun kebir(kebirun) |
Latin Alphabet Ve lemmâ verede mâe medyene vecede aleyhi ummeten minen nâsi yeskûn(yeskûne), ve vecede min dûnihimumreeteyni tezûdân(tezûdâni), kâle mâ hatbukumâ, kâletâ lâ neskî hattâ yusdirar riâu ve ebûnâ şeyhun kebîr(kebîrun) |
Muhammed Esed Derken, Medyen´in su kuyularına vardı ve orada (hayvanlarını) suvaran kalabalık bir grup insanla karsılastı; ve onlardan biraz otede kendi hayvanlarını uzakta tutmaya calısan iki kadın gordu. (Onlara:) "Arzunuz nedir?" diye sordu. "Bu cobanlar islerini bitirip uzaklasmadıkca biz (hayvanlarımızı) suvaramıyoruz; cunku (biz kadınız ve) babamız da pek yaslı" diye cevap verdiler |
Muhammed Esed Derken, Medyen´in su kuyularına vardı ve orada (hayvanlarını) suvaran kalabalık bir grup insanla karşılaştı; ve onlardan biraz ötede kendi hayvanlarını uzakta tutmaya çalışan iki kadın gördü. (Onlara:) "Arzunuz nedir?" diye sordu. "Bu çobanlar işlerini bitirip uzaklaşmadıkça biz (hayvanlarımızı) suvaramıyoruz; çünkü (biz kadınız ve) babamız da pek yaşlı" diye cevap verdiler |
Muhammet Abay velemma verade mae medyene vecede `aleyhi ummetem mine-nnasi yeskun. vevecede min dunihimu-mraeteyni tezudan. kale ma hatbukuma. kaleta la neski hatta yusdira-rri`au veebuna seyhun kebir |
Muhammet Abay velemmâ verade mâe medyene vecede `aleyhi ümmetem mine-nnâsi yesḳûn. vevecede min dûnihimü-mraeteyni teẕûdân. ḳâle mâ ḫaṭbükümâ. ḳâletâ lâ nesḳî ḥattâ yuṣdira-rri`âü veebûnâ şeyḫun kebîr |
Muslim Shahin Musa, Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan bir cok insan buldu. Onların gerisinde de, (hayvanlarını) engelleyen iki kadın gordu. Onlara: Derdiniz nedir? dedi. Soyle cevap verdiler: Cobanlar sulayıp cekilmeden biz (onların icine sokulup hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da cok yaslıdır |
Muslim Shahin Musa, Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan bir çok insan buldu. Onların gerisinde de, (hayvanlarını) engelleyen iki kadın gördü. Onlara: Derdiniz nedir? dedi. Şöyle cevap verdiler: Çobanlar sulayıp çekilmeden biz (onların içine sokulup hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da çok yaşlıdır |
Saban Piris Medyen suyuna vardıgı zaman, orada bir toplulugun hayvanlarını suladıgını gordu. Onların asagısında da iki kadının surusunu sudan uzak tuttugunu gordu. Meseleniz nedir dedi? -Cobanlar suyun basından ayrılmadıkca biz sulayamayız. Babamız ise cok yaslı dediler |
Saban Piris Medyen suyuna vardığı zaman, orada bir topluluğun hayvanlarını suladığını gördü. Onların aşağısında da iki kadının sürüsünü sudan uzak tuttuğunu gördü. Meseleniz nedir dedi? -Çobanlar suyun başından ayrılmadıkça biz sulayamayız. Babamız ise çok yaşlı dediler |