Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah An-Nisa’ ayat 83 - النِّسَاء - Page - Juz 5
﴿وَإِذَا جَآءَهُمۡ أَمۡرٞ مِّنَ ٱلۡأَمۡنِ أَوِ ٱلۡخَوۡفِ أَذَاعُواْ بِهِۦۖ وَلَوۡ رَدُّوهُ إِلَى ٱلرَّسُولِ وَإِلَىٰٓ أُوْلِي ٱلۡأَمۡرِ مِنۡهُمۡ لَعَلِمَهُ ٱلَّذِينَ يَسۡتَنۢبِطُونَهُۥ مِنۡهُمۡۗ وَلَوۡلَا فَضۡلُ ٱللَّهِ عَلَيۡكُمۡ وَرَحۡمَتُهُۥ لَٱتَّبَعۡتُمُ ٱلشَّيۡطَٰنَ إِلَّا قَلِيلٗا ﴾
[النِّسَاء: 83]
﴿وإذا جاءهم أمر من الأمن أو الخوف أذاعوا به ولو ردوه إلى﴾ [النِّسَاء: 83]
Latin Alphabet Ve iza caehum emrum minel emni evil havfi ezau bih ve lev radduhu iler rasuli ve ila ulil emri minhum lealimehullezıne yesmebitunehu minhum ve lev la fadlullahi aleykum ve rahmetuhu letteba´tumus seytane illa kalıla |
Latin Alphabet Ve iza caehum emrun minel emni evil havfi ezau bih(bihi) ve lev redduhu iler resuli ve ila ulil emri minhum le alimehullezine yestenbitunehu minhum ve lev la fadlullahi aleykum ve rahmetuhu letteba’tumus seytane illa kalila(kalilen) |
Latin Alphabet Ve izâ câehum emrun minel emni evil havfi ezâû bih(bihî) ve lev reddûhu iler resûli ve ilâ ulil emri minhum le alimehullezîne yestenbitûnehu minhum ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu letteba’tumuş şeytâne illâ kalîlâ(kalîlen) |
Muhammed Esed Onlar savas veya barıs ile ilgili herhangi bir (gizli) konuda bilgi sahibi olduklarında onu dısarıya yayarlar; halbuki onu Peygambere ve muminler arasından kendilerine otorite emanet edilmis olanlara arzetmis olsalardı, gizli bilgiler elde etmekle ugrasanlar onu(nla ilgili olarak ne yapılması gerektigini) mutlaka bilirlerdi. Ama Allahın size lutfu ve rahmeti sayesinde aranızdan cok az kimse seytanın ardına takılmıstır |
Muhammed Esed Onlar savaş veya barış ile ilgili herhangi bir (gizli) konuda bilgi sahibi olduklarında onu dışarıya yayarlar; halbuki onu Peygambere ve müminler arasından kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara arzetmiş olsalardı, gizli bilgiler elde etmekle uğraşanlar onu(nla ilgili olarak ne yapılması gerektiğini) mutlaka bilirlerdi. Ama Allahın size lütfu ve rahmeti sayesinde aranızdan çok az kimse şeytanın ardına takılmıştır |
Muhammet Abay veiza caehum emrum mine-l'emni evi-lhavfi eza`u bih. velev radduhu ile-rrasuli veila uli-l'emri minhum le`alimehu-llezine yestembitunehu minhum. velevla fadlu-llahi `aleykum verahmetuhu letteba`tumu-sseytane illa kalila |
Muhammet Abay veiẕâ câehüm emrum mine-l'emni evi-lḫavfi eẕâ`û bih. velev raddûhü ile-rrasûli veilâ üli-l'emri minhüm le`alimehü-lleẕîne yestembiṭûnehû minhüm. velevlâ faḍlü-llâhi `aleyküm veraḥmetühû letteba`tümü-şşeyṭâne illâ ḳalîlâ |
Muslim Shahin Onlara guven veya korkuya dair bir haber gelince hemen onu yayarlar, halbuki onu, Rasul'e veya aralarında yetki sahibi kimselere goturselerdi, onların arasından isin icyuzunu anlayanlar, onun ne oldugunu bilirlerdi. Allah'ın size lutuf ve rahmeti olmasaydı, pek azınız mustesna, seytana uyup giderdiniz |
Muslim Shahin Onlara güven veya korkuya dair bir haber gelince hemen onu yayarlar, halbuki onu, Rasûl'e veya aralarında yetki sahibi kimselere götürselerdi, onların arasından işin içyüzünü anlayanlar, onun ne olduğunu bilirlerdi. Allah'ın size lütuf ve rahmeti olmasaydı, pek azınız müstesna, şeytana uyup giderdiniz |
Saban Piris Onlara guven veya korku veren bir haber geldiginde onu hemen yayarlar. Oysa, onu Peygamber’e ve muminlerden olan emir sahiplerine goturselerdi onlardan hukum tespit edebilecek olanlar onu bilirdi. Allah’ın uzerinizdeki lutfu ve rahmeti olmasaydı, cok azınız haric seytana uymustunuz |
Saban Piris Onlara güven veya korku veren bir haber geldiğinde onu hemen yayarlar. Oysa, onu Peygamber’e ve müminlerden olan emir sahiplerine götürselerdi onlardan hüküm tespit edebilecek olanlar onu bilirdi. Allah’ın üzerinizdeki lütfu ve rahmeti olmasaydı, çok azınız hariç şeytana uymuştunuz |