Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-Fath ayat 15 - الفَتح - Page - Juz 26
﴿سَيَقُولُ ٱلۡمُخَلَّفُونَ إِذَا ٱنطَلَقۡتُمۡ إِلَىٰ مَغَانِمَ لِتَأۡخُذُوهَا ذَرُونَا نَتَّبِعۡكُمۡۖ يُرِيدُونَ أَن يُبَدِّلُواْ كَلَٰمَ ٱللَّهِۚ قُل لَّن تَتَّبِعُونَا كَذَٰلِكُمۡ قَالَ ٱللَّهُ مِن قَبۡلُۖ فَسَيَقُولُونَ بَلۡ تَحۡسُدُونَنَاۚ بَلۡ كَانُواْ لَا يَفۡقَهُونَ إِلَّا قَلِيلٗا ﴾
[الفَتح: 15]
﴿سيقول المخلفون إذا انطلقتم إلى مغانم لتأخذوها ذرونا نتبعكم يريدون أن يبدلوا﴾ [الفَتح: 15]
Latin Alphabet Se yekulul muhallefune izen talaktum ila meganime li te´huzuha zeruna nettebı´kum yurıdune ey yubeddilu kelamellah kul len tettebiuna kezalikum kalellahu min kabl fe se yekulune bel tahsudunena bel kanu la yefkahune illa kalıla |
Latin Alphabet Se yekulul muhallefune izentalaktum ila meganime li te’huzuha zeruna nettebi’kum, yuridune en yubeddilu kelamallah(kelamallahi), kul len tettebiuna kezalikum kalallahu min kabl(kablu), fe se yekulune bel tahsudunena, bel kanu la yefkahune illa kalila(kalilen) |
Latin Alphabet Se yekûlul muhallefûne izentalaktum ilâ megânime li te’huzûhâ zerûnâ nettebi’kum, yurîdûne en yubeddilû kelâmallâh(kelâmallâhi), kul len tettebiûnâ kezâlikum kâlallâhu min kabl(kablu), fe se yekûlûne bel tahsudûnenâ, bel kânû lâ yefkahûne illâ kalîlâ(kalîlen) |
Muhammed Esed Siz (ey muminler,) ganimet vaad eden bir savasa katılmak icin yola cıktıgınız zaman (daha once) geride kalmıs olanlar: "Bırakın sizinle gelelim!" diyecekler; Allah´ın Sozunu degistirmek iste(diklerini boylece gosterecek)ler. De ki: "Bizimle hicbir zaman gelemeyeceksiniz. Allah daha once (ganimetleri kimin kazanacagını) bildirmistir". Bunun uzerine onlar: "Hayır, aslında bizi(m ganimetten alacagımız payı) kıskanıyorsunuz!" diye (kendilerinden emin bir sekilde) cevap verecekler. Hayır, (tersine) onlar hakikati cok az kavrayabilirler |
Muhammed Esed Siz (ey müminler,) ganimet vaad eden bir savaşa katılmak için yola çıktığınız zaman (daha önce) geride kalmış olanlar: "Bırakın sizinle gelelim!" diyecekler; Allah´ın Sözünü değiştirmek iste(diklerini böylece gösterecek)ler. De ki: "Bizimle hiçbir zaman gelemeyeceksiniz. Allah daha önce (ganimetleri kimin kazanacağını) bildirmiştir". Bunun üzerine onlar: "Hayır, aslında bizi(m ganimetten alacağımız payı) kıskanıyorsunuz!" diye (kendilerinden emin bir şekilde) cevap verecekler. Hayır, (tersine) onlar hakikati çok az kavrayabilirler |
Muhammet Abay seyekulu-lmuhallefune ize-ntalaktum ila meganime lite'huzuha zeruna nettebi`kum. yuridune ey yubeddilu kelame-llah. kul len tettebi`una kezalikum kale-llahu min kabl. feseyekulune bel tahsudunena. bel kanu la yefkahune illa kalila |
Muhammet Abay seyeḳûlü-lmüḫallefûne iẕe-nṭalaḳtüm ilâ megânime lite'ḫuẕûhâ ẕerûnâ nettebi`küm. yürîdûne ey yübeddilû kelâme-llâh. ḳul len tettebi`ûnâ keẕâliküm ḳâle-llâhü min ḳabl. feseyeḳûlûne bel taḥsüdûnenâ. bel kânû lâ yefḳahûne illâ ḳalîlâ |
Muslim Shahin Siz ganimetleri almak icin gittiginizde seferden geri kalanlar: Bırakın, biz de arkanıza duselim, diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sozunu degistirmek isterler. De ki: «Siz asla bizim pesimize dusmeyeceksiniz! Allah daha once sizin icin boyle buyurmustur.» Onlar size: Hayır, bizi kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir |
Muslim Shahin Siz ganimetleri almak için gittiğinizde seferden geri kalanlar: Bırakın, biz de arkanıza düşelim, diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: «Siz asla bizim peşimize düşmeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur.» Onlar size: Hayır, bizi kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir. Bilâkis onlar, pek az anlayan kimselerdir |
Saban Piris Geride kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken diyecekler ki: -Bizi bırakın da size uyalım. Allah’ın sozunu degistirmek istiyorlar. De ki: -Asla bize uymayacaksınız. Daha once Allah da boyle buyurmustu. -Hayır, siz bizi cekemiyorsunuz/kıskanıyorsunuz, diyecekler. Hayır, onların cok azı dısında anlayamaz oldular |
Saban Piris Geride kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken diyecekler ki: -Bizi bırakın da size uyalım. Allah’ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki: -Asla bize uymayacaksınız. Daha önce Allah da böyle buyurmuştu. -Hayır, siz bizi çekemiyorsunuz/kıskanıyorsunuz, diyecekler. Hayır, onların çok azı dışında anlayamaz oldular |