Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-A‘raf ayat 164 - الأعرَاف - Page - Juz 9
﴿وَإِذۡ قَالَتۡ أُمَّةٞ مِّنۡهُمۡ لِمَ تَعِظُونَ قَوۡمًا ٱللَّهُ مُهۡلِكُهُمۡ أَوۡ مُعَذِّبُهُمۡ عَذَابٗا شَدِيدٗاۖ قَالُواْ مَعۡذِرَةً إِلَىٰ رَبِّكُمۡ وَلَعَلَّهُمۡ يَتَّقُونَ ﴾
[الأعرَاف: 164]
﴿وإذ قالت أمة منهم لم تعظون قوما الله مهلكهم أو معذبهم عذابا﴾ [الأعرَاف: 164]
Latin Alphabet Ve iz kalet ummetum minhum lime teızune kavmenillahu muhlikuhum ev muazzibuhum azaben sedıda kalu ma´ziraten illa rabbikum ve leallehum yettekun |
Latin Alphabet Ve iz kalet ummetun minhum lime teizune kavmenillahu muhlikuhum ev muazzibuhum azaben sedida(sediden), kalu ma’zireten ila rabbikum ve leallehum yettekun(yettekune) |
Latin Alphabet Ve iz kâlet ummetun minhum lime teizûne kavmenillâhu muhlikuhum ev muazzibuhum azâben şedîdâ(şedîden), kâlû ma’zireten ilâ rabbikum ve leallehum yettekûn(yettekûne) |
Muhammed Esed Ve ne zaman onların icinden bazıları, (Sebt gunu bozguncularını durdurmaya calısan kimselere): "Allahın zaten ortadan kaldırmak yahut (en azından) zorlu bir azapla cezalandırmak uzere oldugu bir topluluga ne diye ogut veriyorsunuz" diye sorduklarında, bu erdemli kisiler soyle cevap verdiler: "Rabbinizin katında sorumlu olmayalım diye; ve (bir de, bu bozguncular) belki boylece Allaha karsı sorumluluk bilincine erisirler diye |
Muhammed Esed Ve ne zaman onların içinden bazıları, (Sebt günü bozguncularını durdurmaya çalışan kimselere): "Allahın zaten ortadan kaldırmak yahut (en azından) zorlu bir azapla cezalandırmak üzere olduğu bir topluluğa ne diye öğüt veriyorsunuz" diye sorduklarında, bu erdemli kişiler şöyle cevap verdiler: "Rabbinizin katında sorumlu olmayalım diye; ve (bir de, bu bozguncular) belki böylece Allaha karşı sorumluluk bilincine erişirler diye |
Muhammet Abay veiz kalet ummetum minhum lime te`izune kavmen-llahu muhlikuhum ev mu`azzibuhum `azaben sedida. kalu ma`ziraten ila rabbikum vele`allehum yettekun |
Muhammet Abay veiẕ ḳâlet ümmetüm minhüm lime te`iżûne ḳavmen-llâhü mühlikühüm ev mü`aẕẕibühüm `aẕâben şedîdâ. ḳâlû ma`ẕiraten ilâ rabbiküm vele`allehüm yetteḳûn |
Muslim Shahin Iclerinden bir topluluk: «Allah'ın helak edecegi yahut siddetli bir sekilde azap edecegi bir kavme ne diye ogut veriyorsunuz?» dedi. (Ogut verenler) dediler ki: "Rabbimize mazeret olmak uzere.. Belki sakınırlar" demislerdi |
Muslim Shahin İçlerinden bir topluluk: «Allah'ın helâk edeceği yahut şiddetli bir şekilde azap edeceği bir kavme ne diye öğüt veriyorsunuz?» dedi. (Öğüt verenler) dediler ki: "Rabbimize mazeret olmak üzere.. Belki sakınırlar" demişlerdi |
Saban Piris Onlardan bir topluluk soyle diyordu: -Allah’ın helak edecegi ve siddetli bir ceza ile cezalandıracagı topluma niye ogut veriyorsunuz? -Rabbinize karsı bir mazeret olsun ve belki sakınırlar! diye cevap verdiler |
Saban Piris Onlardan bir topluluk şöyle diyordu: -Allah’ın helak edeceği ve şiddetli bir ceza ile cezalandıracağı topluma niye öğüt veriyorsunuz? -Rabbinize karşı bir mazeret olsun ve belki sakınırlar! diye cevap verdiler |