Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah Ibrahim ayat 45 - إبراهِيم - Page - Juz 13
﴿وَسَكَنتُمۡ فِي مَسَٰكِنِ ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ وَتَبَيَّنَ لَكُمۡ كَيۡفَ فَعَلۡنَا بِهِمۡ وَضَرَبۡنَا لَكُمُ ٱلۡأَمۡثَالَ ﴾
[إبراهِيم: 45]
﴿وسكنتم في مساكن الذين ظلموا أنفسهم وتبين لكم كيف فعلنا بهم وضربنا﴾ [إبراهِيم: 45]
Diyanet Isleri Insanları, kendilerine azabın gelecegi gun ile uyar. Haksızlık edenler: "Rabbimiz! Bizi yakın bir sureye kadar ertele de cagrına gelelim, peygamberlere uyalım" derler. Siz daha once, sonunuzun gelmeyecegine yemin etmemis miydiniz! Ustelik kendilerine yazık edenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara, yaptıklarımız da sizlere acıklanmıstı. Size misaller de vermistik |
Diyanet Isleri Siz, kendilerine zulmedenlerin yurtlarinda oturdunuz. Onlara nasil azab ettigimiz size apacik belli oldu. Ve size misaller de vermistik |
Diyanet Isleri Siz, kendilerine zulmedenlerin yurtlarinda oturdunuz. Onlara nasil azab ettigimiz size apaçik belli oldu. Ve size misaller de vermistik |
Diyanet Vakfi (Sizden once) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettigimiz size apacık belli oldu. Ve size misaller de verdik |
Diyanet Vakfi (Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik |
Edip Yuksel Hatta, sizden once kendilerine zulmetmis olanların konutlarına yerlesmistiniz ve onlara yaptıklarımız da size belli olmustu. Ustelik, size ornekler de vermistik |
Edip Yuksel Hatta, sizden önce kendilerine zulmetmiş olanların konutlarına yerleşmiştiniz ve onlara yaptıklarımız da size belli olmuştu. Üstelik, size örnekler de vermiştik |