Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah Al-Kahf ayat 96 - الكَهف - Page - Juz 16
﴿ءَاتُونِي زُبَرَ ٱلۡحَدِيدِۖ حَتَّىٰٓ إِذَا سَاوَىٰ بَيۡنَ ٱلصَّدَفَيۡنِ قَالَ ٱنفُخُواْۖ حَتَّىٰٓ إِذَا جَعَلَهُۥ نَارٗا قَالَ ءَاتُونِيٓ أُفۡرِغۡ عَلَيۡهِ قِطۡرٗا ﴾
[الكَهف: 96]
﴿آتوني زبر الحديد حتى إذا ساوى بين الصدفين قال انفخوا حتى إذا﴾ [الكَهف: 96]
Diyanet Isleri Rabbimin bana verdikleri sizinkinden daha iyidir. Bana gucunuzle yardım edin de sizinle onların arasına saglam bir sed yapayım. Bana demir kutleleri getirin" dedi. Bunlar iki dagın arasını doldurunca: "Korukleyin" dedi. Demirler akkor haline gelince; "Bana erimis bakır getirin de uzerine dokeyim" dedi |
Diyanet Isleri Bana, demir kutleleri getirin." Nihayet dagin iki ucunu denklestirdigi vakit: "Ates yakip korukleyin" dedi. Demiri bir ates koru haline getirince. "Bana erimis bakir getirin uzerine dokeyim" dedi |
Diyanet Isleri Bana, demir kütleleri getirin." Nihayet dagin iki ucunu denklestirdigi vakit: "Ates yakip körükleyin" dedi. Demiri bir ates koru haline getirince. "Bana erimis bakir getirin üzerine dökeyim" dedi |
Diyanet Vakfi Bana, demir kutleleri getirin." Nihayet dagın iki yanı arasını aynı seviyeye getirince (vadiyi doldurunca): "Ufleyin (korukleyin)!" dedi. Artık onu kor haline sokunca: "Getirin bana, uzerine bir miktar erimis bakır dokeyim" dedi |
Diyanet Vakfi Bana, demir kütleleri getirin." Nihayet dağın iki yanı arasını aynı seviyeye getirince (vadiyi doldurunca): "Üfleyin (körükleyin)!" dedi. Artık onu kor haline sokunca: "Getirin bana, üzerine bir miktar erimiş bakır dökeyim" dedi |
Edip Yuksel Bana demir kutleleri getirin." Her iki barikatın arasını doldurunca, "Ufleyin!," dedi. Onu bir ates haline sokunca da, "Getirin, ustune erimis bakır dokeyim," dedi |
Edip Yuksel Bana demir kütleleri getirin." Her iki barikatın arasını doldurunca, "Üfleyin!," dedi. Onu bir ateş haline sokunca da, "Getirin, üstüne erimiş bakır dökeyim," dedi |