Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah Al-Anbiya’ ayat 79 - الأنبيَاء - Page - Juz 17
﴿فَفَهَّمۡنَٰهَا سُلَيۡمَٰنَۚ وَكُلًّا ءَاتَيۡنَا حُكۡمٗا وَعِلۡمٗاۚ وَسَخَّرۡنَا مَعَ دَاوُۥدَ ٱلۡجِبَالَ يُسَبِّحۡنَ وَٱلطَّيۡرَۚ وَكُنَّا فَٰعِلِينَ ﴾
[الأنبيَاء: 79]
﴿ففهمناها سليمان وكلا آتينا حكما وعلما وسخرنا مع داود الجبال يسبحن والطير﴾ [الأنبيَاء: 79]
Diyanet Isleri Suleyman'a bu meselenin hukmunu bildirmistik; her birine hukum ve ilim verdik. Davud ile beraber tesbih etsinler diye dagları ve kusları buyruk altına aldık. Bunları Biz yapmıstık |
Diyanet Isleri Biz onu(n hukmunu) hemen Suleyman'a bildirmistik; (zaten) herbirine hukum ve ilim vermistik. Davud'la beraber tesbih etsinler diye, daglari ve kuslari buyruk altina aldik. (Butun bunlari) yapan bizdik |
Diyanet Isleri Biz onu(n hükmünü) hemen Süleyman'a bildirmistik; (zaten) herbirine hüküm ve ilim vermistik. Davud'la beraber tesbih etsinler diye, daglari ve kuslari buyruk altina aldik. (Bütün bunlari) yapan bizdik |
Diyanet Vakfi Boylece bunu (bu fetvayı) Suleyman'a biz anlatmıstık. Biz, onların her birine hukum (hukumdarlık, peygamberlik) ve ilim verdik. Kusları ve tesbih eden dagları da Davud'a boyun egdirdik. (Bunları) biz yapmaktayız |
Diyanet Vakfi Böylece bunu (bu fetvayı) Süleyman'a biz anlatmıştık. Biz, onların her birine hüküm (hükümdarlık, peygamberlik) ve ilim verdik. Kuşları ve tesbih eden dağları da Davud'a boyun eğdirdik. (Bunları) biz yapmaktayız |
Edip Yuksel Suleyman'a, dogru anlama yetenegi bagısladık. Herbirine bilgi ve bilgelik verdik. Davud'un emrine dagları ve kusları verdik. Biz bunları yapmıstık |
Edip Yuksel Süleyman'a, doğru anlama yeteneği bağışladık. Herbirine bilgi ve bilgelik verdik. Davud'un emrine dağları ve kuşları verdik. Biz bunları yapmıştık |