Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah Ash-Shu‘ara’ ayat 189 - الشعراء - Page - Juz 19
﴿فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَهُمۡ عَذَابُ يَوۡمِ ٱلظُّلَّةِۚ إِنَّهُۥ كَانَ عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٍ ﴾ 
[الشعراء: 189]
﴿فكذبوه فأخذهم عذاب يوم الظلة إنه كان عذاب يوم عظيم﴾ [الشعراء: 189]
| Diyanet Isleri Ama onu yalanladılar. Bunun uzerine onları bulutlu bir gunun azabı yakaladı. Gercekten o gun, azabı buyuk bir gundu | 
| Diyanet Isleri Hulasa, onu yalanci saydilar da kendilerini o golge gununun azabi yakalayiverdi. O cidden buyuk bir gunun azabi idi | 
| Diyanet Isleri Hülasa, onu yalanci saydilar da kendilerini o gölge gününün azabi yakalayiverdi. O cidden büyük bir günün azabi idi | 
| Diyanet Vakfi Velhasıl onu yalancı saydilar da, kendilerini o golge gununun azabı yakalayıverdi. Gercekten o, muazzam bir gunun azabı idi | 
| Diyanet Vakfi Velhasıl onu yalancı saydilar da, kendilerini o gölge gününün azabı yakalayıverdi. Gerçekten o, muazzam bir günün azabı idi | 
| Edip Yuksel Onu yalanladılar ve sonuc olarak Sayvan Gununun cezası kendilerini yakaladı; muthis bir gunun cezasıydı | 
| Edip Yuksel Onu yalanladılar ve sonuç olarak Sayvan Gününün cezası kendilerini yakaladı; müthiş bir günün cezasıydı |