Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah Al-Ahzab ayat 60 - الأحزَاب - Page - Juz 22
﴿۞ لَّئِن لَّمۡ يَنتَهِ ٱلۡمُنَٰفِقُونَ وَٱلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ وَٱلۡمُرۡجِفُونَ فِي ٱلۡمَدِينَةِ لَنُغۡرِيَنَّكَ بِهِمۡ ثُمَّ لَا يُجَاوِرُونَكَ فِيهَآ إِلَّا قَلِيلٗا ﴾
[الأحزَاب: 60]
﴿لئن لم ينته المنافقون والذين في قلوبهم مرض والمرجفون في المدينة لنغرينك﴾ [الأحزَاب: 60]
Diyanet Isleri Ikiyuzluler, kalblerinde fesat bulunanlar, sehirde bozguncu haberler yayanlar, eger bundan vazgecmezlerse, and olsun ki, seni onlarla mucadeleye davet ederiz; sonra cevrende az bir zamandan fazla kalamazlar |
Diyanet Isleri Andolsun ki, eger munafiklar ve kalblerinde bir hastalik olanlar ve Medine'de dedikodu yapanlar, bu yaptiklarindan vaz gecmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komsu kalamazlar |
Diyanet Isleri Andolsun ki, eger münafiklar ve kalblerinde bir hastalik olanlar ve Medine'de dedikodu yapanlar, bu yaptiklarindan vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komsu kalamazlar |
Diyanet Vakfi Andolsun, iki yuzluler, kalplerinde hastalık bulunanlar (fuhus dusuncesi tasıyanlar), sehirde kotu haber yayanlar (bu hallerinden) vazgecmezlerse, seni onlara musallat ederiz (onlarla savasmanı ve onları sehirden surup cıkarmanı sana emrederiz); sonra orada, senin yanında ancak az bir zaman kalabilirler |
Diyanet Vakfi Andolsun, iki yüzlüler, kalplerinde hastalık bulunanlar (fuhuş düşüncesi taşıyanlar), şehirde kötü haber yayanlar (bu hallerinden) vazgeçmezlerse, seni onlara musallat ederiz (onlarla savaşmanı ve onları şehirden sürüp çıkarmanı sana emrederiz); sonra orada, senin yanında ancak az bir zaman kalabilirler |
Edip Yuksel Ikiyuzluler, kalplerinde hastalık bulunanlar ve kentteki saldırganlar (size karsı olan saldırılarına) son vermezlerse seni onlara musallat ederiz; sonra orada, senin cevrende kısa bir sure kalabilirler |
Edip Yuksel İkiyüzlüler, kalplerinde hastalık bulunanlar ve kentteki saldırganlar (size karşı olan saldırılarına) son vermezlerse seni onlara musallat ederiz; sonra orada, senin çevrende kısa bir süre kalabilirler |