Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah Al-Anfal ayat 32 - الأنفَال - Page - Juz 9
﴿وَإِذۡ قَالُواْ ٱللَّهُمَّ إِن كَانَ هَٰذَا هُوَ ٱلۡحَقَّ مِنۡ عِندِكَ فَأَمۡطِرۡ عَلَيۡنَا حِجَارَةٗ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ أَوِ ٱئۡتِنَا بِعَذَابٍ أَلِيمٖ ﴾
[الأنفَال: 32]
﴿وإذ قالوا اللهم إن كان هذا هو الحق من عندك فأمطر علينا﴾ [الأنفَال: 32]
Diyanet Isleri Allah'ımız! Eger bu Kitap, gercekten Senin katından ise bize gokten tas yagdır veya can yakıcı bir azab ver" demislerdi |
Diyanet Isleri Bir vakit de, "Ey Allah, eger bu Senin katindan gelmis bir hak kitap ise, hic durma ustumuze gokten taslar yagdir veya bize daha aci bir azap ver" demislerdi |
Diyanet Isleri Bir vakit de, "Ey Allah, eger bu Senin katindan gelmis bir hak kitap ise, hiç durma üstümüze gökten taslar yagdir veya bize daha aci bir azap ver" demislerdi |
Diyanet Vakfi Hani (o kafirler) bir zaman da: Ey Allah'ım! Eger bu Kitap senin katından gelmis bir gercekse uzerimize gokten tas yagdır, yahut bize elem verici bir azap getir! demislerdi |
Diyanet Vakfi Hani (o kafirler) bir zaman da: Ey Allah'ım! Eğer bu Kitap senin katından gelmiş bir gerçekse üzerimize gökten taş yağdır, yahut bize elem verici bir azap getir! demişlerdi |
Edip Yuksel Hatta, "Rabbimiz, bu senden gelen bir gercek ise, ustumuze gokten taslar yagdır, veya basımıza acıklı bir azap getir," diyorlardı |
Edip Yuksel Hatta, "Rabbimiz, bu senden gelen bir gerçek ise, üstümüze gökten taşlar yağdır, veya başımıza acıklı bir azap getir," diyorlardı |