Quran with Turkish_Fizilal_Kuran translation - Surah Al-Kahf ayat 19 - الكَهف - Page - Juz 15
﴿وَكَذَٰلِكَ بَعَثۡنَٰهُمۡ لِيَتَسَآءَلُواْ بَيۡنَهُمۡۚ قَالَ قَآئِلٞ مِّنۡهُمۡ كَمۡ لَبِثۡتُمۡۖ قَالُواْ لَبِثۡنَا يَوۡمًا أَوۡ بَعۡضَ يَوۡمٖۚ قَالُواْ رَبُّكُمۡ أَعۡلَمُ بِمَا لَبِثۡتُمۡ فَٱبۡعَثُوٓاْ أَحَدَكُم بِوَرِقِكُمۡ هَٰذِهِۦٓ إِلَى ٱلۡمَدِينَةِ فَلۡيَنظُرۡ أَيُّهَآ أَزۡكَىٰ طَعَامٗا فَلۡيَأۡتِكُم بِرِزۡقٖ مِّنۡهُ وَلۡيَتَلَطَّفۡ وَلَا يُشۡعِرَنَّ بِكُمۡ أَحَدًا ﴾
[الكَهف: 19]
﴿وكذلك بعثناهم ليتساءلوا بينهم قال قائل منهم كم لبثتم قالوا لبثنا يوما﴾ [الكَهف: 19]
Fizilal Il Kuran Sonra da günün birinde onları uyandırdık. Uyanınca birbirlerine soru sormaya başladılar. İçlerinden biri arkadaşlarına «Burada ne kadar kaldınız?» dedi. Arkadaşları «Birgün ya da daha az bir süre kaldık» dediler. Arkasından dediler ki; «Ne zamandan beri burada olduğumuzu Allah hepinizden iyi bilir. Şimdi şu gümüş para ile birinizi şehre gönderin de en temiz yiyeceği kimin sattığına baksın, birazını size getirsin. Fakat dikkatli olsun da kesinlikle burada olduğunuzu hissettirmesin.» |
Fizilal Il Kuran Sonra da gunun birinde onları uyandırdık. Uyanınca birbirlerine soru sormaya basladılar. Iclerinden biri arkadaslarına «Burada ne kadar kaldınız?» dedi. Arkadasları «Birgun ya da daha az bir sure kaldık» dediler. Arkasından dediler ki; «Ne zamandan beri burada oldugumuzu Allah hepinizden iyi bilir. Simdi su gumus para ile birinizi sehre gonderin de en temiz yiyecegi kimin sattıgına baksın, birazını size getirsin. Fakat dikkatli olsun da kesinlikle burada oldugunuzu hissettirmesin.» |
Elmalili Hamdi Yazir Onları bir mucize olarak uyuttuğumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandırdık da içlerinden bir sözcü şöyle dedi: "Ne kadar durup kaldınız?" (Kimi) "Bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık" dediler. (Kimi de) şöyle dediler: "Ne kadar durduğunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi, bu gümüş paranızla şehre gönderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azık getirsin. Hem çok dikkatli davransın ve sizi kimseye sezdirmesin |
Elmal L Sadelestirilmis Yine boylece onları uyandırdık ki, birbirlerine sorsunlar. Iclerinden biri: «Ne kadar durdunuz!» dedi. «Bir gun yahut daha az.» dediler. Bir kısmı da: «Ne kadar durdugunuzu Rabbiniz daha iyi bilir; simdi siz su gumus paranızla birinizi sehre gonderin de, baksın kimin yemegi daha temizse ondan size yiyecek alıp getirsin; hem de cok kurnaz davransın ve sakın sizi kimseye sezdirmesin |
Elmal L Sadelestirilmis Yine böylece onları uyandırdık ki, birbirlerine sorsunlar. İçlerinden biri: «Ne kadar durdunuz!» dedi. «Bir gün yahut daha az.» dediler. Bir kısmı da: «Ne kadar durduğunuzu Rabbiniz daha iyi bilir; şimdi siz şu gümüş paranızla birinizi şehre gönderin de, baksın kimin yemeği daha temizse ondan size yiyecek alıp getirsin; hem de çok kurnaz davransın ve sakın sizi kimseye sezdirmesin |
Elmal L Sadelestirilmis Onları bir mucize olarak uyuttugumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandırdık da iclerinden bir sozcu soyle dedi: «Ne kadar durup kaldınız?» (Kimi) «Bir gun ya da gunun bir parcası kadar kaldık» dediler. (Kimi de) soyle dediler: «Ne kadar durdugunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir. Simdi siz birinizi, bu gumus paranızla sehre gonderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azık getirsin. Hem cok dikkatli davransın ve sizi kimseye sezdirmesin.» |
Elmal L Sadelestirilmis Onları bir mucize olarak uyuttuğumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandırdık da içlerinden bir sözcü şöyle dedi: «Ne kadar durup kaldınız?» (Kimi) «Bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık» dediler. (Kimi de) şöyle dediler: «Ne kadar durduğunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi, bu gümüş paranızla şehre gönderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azık getirsin. Hem çok dikkatli davransın ve sizi kimseye sezdirmesin.» |