Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Al-Fath ayat 18 - الفَتح - Page - Juz 26
﴿۞ لَّقَدۡ رَضِيَ ٱللَّهُ عَنِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ إِذۡ يُبَايِعُونَكَ تَحۡتَ ٱلشَّجَرَةِ فَعَلِمَ مَا فِي قُلُوبِهِمۡ فَأَنزَلَ ٱلسَّكِينَةَ عَلَيۡهِمۡ وَأَثَٰبَهُمۡ فَتۡحٗا قَرِيبٗا ﴾
[الفَتح: 18]
﴿لقد رضي الله عن المؤمنين إذ يبايعونك تحت الشجرة فعلم ما في﴾ [الفَتح: 18]
Ibni Kesir Andolsun ki; sana, o ağacın altında bi´at ederlerken Allah mü´minlerden hoşnud olmuştur. Kalblerinde olanı bilmiş de onlara sekineti indirmiş ve onları pek yakın bir fethle mükafatlandırmıştır |
Gultekin Onan Andolsun, Tanrı, sana o agacın altında biat ederlerken inanclılardan razı olmustur, kalplerinde olanı bilmis ve boylece uzerlerine ´guven duygusu ve huzur´ indirmistir ve onlara yakın bir fethi sevap (karsılık) olarak vermistir |
Gultekin Onan Andolsun, Tanrı, sana o ağacın altında biat ederlerken inançlılardan razı olmuştur, kalplerinde olanı bilmiş ve böylece üzerlerine ´güven duygusu ve huzur´ indirmiştir ve onlara yakın bir fethi sevap (karşılık) olarak vermiştir |
Hasan Basri Cantay Andolsun ki Allah mu´minlerden —seninle o agacın altında biat ederlerken— raazi olmusdur da kalblerindeki bilerek uzerlerine kuvve-i ma´neviyyeyi indirmis ve onları yakın bir feth ile ve alacakları bir cok ganimetlerle mukafatlandırmadır. Allah mutlak gaalibdir, yegane hukum ve hikmet saahibidir |
Hasan Basri Cantay Andolsun ki Allah mü´minlerden —seninle o ağacın altında bîat ederlerken— raazî olmuşdur da kalblerindeki bilerek üzerlerine kuvve-i ma´neviyyeyi indirmiş ve onları yakın bir feth ile ve alacakları bir çok ganimetlerle mükâfatlandırmadır. Allah mutlak gaalibdir, yegâne hukûm ve hikmet saahibidir |
Iskender Ali Mihr Andolsun ki, o agacın altında sana tabi oldukları zaman Allah, mu´minlerden razı oldu. Ve onların kalplerinde olanı biliyordu. Boylece onların uzerine sekinet indirdi. Ve onlara yakın bir fetih nasip etti |
Iskender Ali Mihr Andolsun ki, o ağacın altında sana tâbî oldukları zaman Allah, mü´minlerden razı oldu. Ve onların kalplerinde olanı biliyordu. Böylece onların üzerine sekînet indirdi. Ve onlara yakın bir fetih nasip etti |