Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Al-Waqi‘ah ayat 47 - الوَاقِعة - Page - Juz 27
﴿وَكَانُواْ يَقُولُونَ أَئِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ ﴾ 
[الوَاقِعة: 47]
﴿وكانوا يقولون أئذا متنا وكنا ترابا وعظاما أئنا لمبعوثون﴾ [الوَاقِعة: 47]
| Ibni Kesir Ve derlerdi ki: Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, gerçekten biz mi yeniden diriltileceğiz  | 
| Gultekin Onan Ve derlerdi ki: "Biz oldugumuz, toprak ve kemik oldugumuzda mı, gercekten biz mi diriltilecekmisiz  | 
| Gultekin Onan Ve derlerdi ki: "Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz  | 
| Hasan Basri Cantay Bir de «Biz oldugumuz, bir toprak ve bir yıgın kemik oldugumuz vakit mı, hakıykaten biz mi diriltilib kaldırılacakmısız?» derlerdi  | 
| Hasan Basri Cantay Bir de «Biz öldüğümüz, bir toprak ve bir yığın kemik olduğumuz vakit mı, hakıykaten biz mi diriltilib kaldırılacakmışız?» derlerdi  | 
| Iskender Ali Mihr Ve soyle diyorlardı: “Biz oldugumuz, toprak ve kemik oldugumuz zaman mı? Biz gercekten, mutlaka beas mı edilecegiz (yeniden mi diriltilecegiz)?”  | 
| Iskender Ali Mihr Ve şöyle diyorlardı: “Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı? Biz gerçekten, mutlaka beas mı edileceğiz (yeniden mi diriltileceğiz)?”  |