Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah At-Taubah ayat 100 - التوبَة - Page - Juz 11
﴿وَٱلسَّٰبِقُونَ ٱلۡأَوَّلُونَ مِنَ ٱلۡمُهَٰجِرِينَ وَٱلۡأَنصَارِ وَٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوهُم بِإِحۡسَٰنٖ رَّضِيَ ٱللَّهُ عَنۡهُمۡ وَرَضُواْ عَنۡهُ وَأَعَدَّ لَهُمۡ جَنَّٰتٖ تَجۡرِي تَحۡتَهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدٗاۚ ذَٰلِكَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ ﴾
[التوبَة: 100]
﴿والسابقون الأولون من المهاجرين والأنصار والذين اتبعوهم بإحسان رضي الله عنهم ورضوا﴾ [التوبَة: 100]
Ibni Kesir Muhacirlerden, ensardan en ileri ve önde gelenlerle, ihsan ile onlara uyanlardan Allah razı olmuştur. Onlar da Allah´tan hoşnuddurlar. Hem onlara altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Orada temelli kalıcıdırlar. İşte budur en büyük kurtuluş |
Gultekin Onan One gecen Muhacirler ve Ensar ile onlara guzellikle uyanlar; Tanrı onlardan hosnut olmustur, onlar da O´ndan hosnut olmuslardır ve (Tanrı) onlara, icinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamısır. Iste buyuk ´kurtulus ve mutluluk´ budur |
Gultekin Onan Öne geçen Muhacirler ve Ensar ile onlara güzellikle uyanlar; Tanrı onlardan hoşnut olmuştur, onlar da O´ndan hoşnut olmuşlardır ve (Tanrı) onlara, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamışır. İşte büyük ´kurtuluş ve mutluluk´ budur |
Hasan Basri Cantay (Islamda) birinci dereceyi kazanan Muhacirler ve ensar ile onlara guzellikle tabi olanlar (yok mu?) Allah onlardan raazi olmusdur. Onlar da Allahdan raazi olmuslardır. (Allah) bunlar icin — kendileri icinde ebedi kalıcı olmak uzere — altlarından ırmaklar akar cennetler hazırladı. Iste bu, en buyuk bahtiyarlıkdır |
Hasan Basri Cantay (Islâmda) birinci dereceyi kazanan Muhacirler ve ensâr ile onlara güzellikle tâbi olanlar (yok mu?) Allah onlardan raazî olmuşdur. Onlar da Allahdan raazî olmuşlardır. (Allah) bunlar için — kendileri içinde ebedî kalıcı olmak üzere — altlarından ırmaklar akar cennetler hazırladı. İşte bu, en büyük bahtiyarlıkdır |
Iskender Ali Mihr O sabikun-el evvelin (evvelki hayırlarda yarısanlardan salah makamında iradesini Allah´a teslim ederek irsada memur ve mezun kılınanlar): Onların bir kısmı muhacirinden (Mekke´den Medine´ye goc edenlerden) bir kısmı ensardan (Medine´deki yardımcılardan) ve bir kısmı da onlara (ensar ve muhacirine) ihsanla tabi olanlardandı. (Sahabe irsad makamına sahip oldukları icin onlara tabi olundu). Allah, onlardan razı ve onlar da O´ndan (Allah´tan) razıdır. Onlara Allah, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı ve orada ebediyyen kalacaklardır. Iste bu, en buyuk (azim) mukafattır |
Iskender Ali Mihr O sabikûn-el evvelîn (evvelki hayırlarda yarışanlardan salâh makamında iradesini Allah´a teslim ederek irşada memur ve mezun kılınanlar): Onların bir kısmı muhacirînden (Mekke´den Medine´ye göç edenlerden) bir kısmı ensardan (Medine´deki yardımcılardan) ve bir kısmı da onlara (ensar ve muhacirîne) ihsanla tâbî olanlardandı. (Sahâbe irşad makamına sahip oldukları için onlara tâbî olundu). Allah, onlardan razı ve onlar da O´ndan (Allah´tan) razıdır. Onlara Allah, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı ve orada ebediyyen kalacaklardır. İşte bu, en büyük (azîm) mükâfattır |