Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah At-Taubah ayat 8 - التوبَة - Page - Juz 10
﴿كَيۡفَ وَإِن يَظۡهَرُواْ عَلَيۡكُمۡ لَا يَرۡقُبُواْ فِيكُمۡ إِلّٗا وَلَا ذِمَّةٗۚ يُرۡضُونَكُم بِأَفۡوَٰهِهِمۡ وَتَأۡبَىٰ قُلُوبُهُمۡ وَأَكۡثَرُهُمۡ فَٰسِقُونَ ﴾
[التوبَة: 8]
﴿كيف وإن يظهروا عليكم لا يرقبوا فيكم إلا ولا ذمة يرضونكم بأفواههم﴾ [التوبَة: 8]
Ibni Kesir Nasıl olabilir ki, şayet size üstün gelselerdi; hakkınızda ne yemin, ne de bir vecibe gözetirlerdi. Sizi ağızlarıyla hoşnud etmeye çalışırlar, ama kalbleri dayatır. Ve onların çoğu fasıklardır |
Gultekin Onan Nasıl olabilir ki!.. Eger size karsı galip gelirlerse size karsı ne ´akrabalık baglarını´ ne de ´sozlesme hukumlerini´ gozetip tanırlar. Sizi agızlarıyla hosnut kılarlar, kalpleri ise karsı koyar. Onların cogu fasıktır |
Gultekin Onan Nasıl olabilir ki!.. Eğer size karşı galip gelirlerse size karşı ne ´akrabalık bağlarını´ ne de ´sözleşme hükümlerini´ gözetip tanırlar. Sizi ağızlarıyla hoşnut kılarlar, kalpleri ise karşı koyar. Onların çoğu fasıktır |
Hasan Basri Cantay (Onların) nasıl (ahdi olabilir) ki eger size galebe ederlerse hakkınızda ne bir yemin, ne de bir vecibe gozetib tanımazlar. Sizi agızlariyle (guya) hosnud ederler, (fakat) kalbleri dayatır. Onların cogu faasık (adam) lardır |
Hasan Basri Cantay (Onların) nasıl (ahdi olabilir) ki eğer size galebe ederlerse hakkınızda ne bir yemîn, ne de bir vecîbe gözetib tanımazlar. Sizi ağızlariyle (gûyâ) hoşnud ederler, (fakat) kalbleri dayatır. Onların çoğu faasık (adam) lardır |
Iskender Ali Mihr Nasıl (ahdleri) olabilir ki? Eger size karsı kuvvetlenirlerse (birbirlerine arka cıkarlarsa) sizin hakkınızda bir yakınlık (akrabalık) ve bir zimmet (ahdlerinizden dolayı sahip oldugunuz hakları) gozetmezler ve onların kalpleri direndigi halde sizi agızlarıyla (sozleriyle) razı ederler ve onların cogu fasıklardır |
Iskender Ali Mihr Nasıl (ahdleri) olabilir ki? Eğer size karşı kuvvetlenirlerse (birbirlerine arka çıkarlarsa) sizin hakkınızda bir yakınlık (akrabalık) ve bir zimmet (ahdlerinizden dolayı sahip olduğunuz hakları) gözetmezler ve onların kalpleri direndiği halde sizi ağızlarıyla (sözleriyle) razı ederler ve onların çoğu fasıklardır |