Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah Hud ayat 100 - هُود - Page - Juz 12
﴿ذَٰلِكَ مِنۡ أَنۢبَآءِ ٱلۡقُرَىٰ نَقُصُّهُۥ عَلَيۡكَۖ مِنۡهَا قَآئِمٞ وَحَصِيدٞ ﴾
[هُود: 100]
﴿ذلك من أنباء القرى نقصه عليك منها قائم وحصيد﴾ [هُود: 100]
Tefhim Ul Kuran Bunlar, sana dogru haber (kıssa) olarak aktardıgımız (gecmisteki) kusakların haberleridir. Onlardan kimi ayakta kalmıs, (hala izleri var, kimi de) bicilmis ekin (gibi yerlebir edilmis, kalıntısı silinmis) dir |
Shaban Britch Iste bu, (halkı helak olmus) memleketleri sana haber veriyoruz. Onlardan (bugune kadar izleri) kalan da vardır, bicilmis ekin (gibi yok olan) da vardır |
Shaban Britch İşte bu, (halkı helâk olmuş) memleketleri sana haber veriyoruz. Onlardan (bugüne kadar izleri) kalan da vardır, biçilmiş ekin (gibi yok olan) da vardır |
Suat Yildirim Iste sana bildirdigimiz bu haberler, helak olmus diyarların haberleri.Onların kiminin izleri hala dururken, kimi bicilmis ekin gibi yok olmustur |
Suat Yildirim İşte sana bildirdiğimiz bu haberler, helâk olmuş diyarların haberleri.Onların kiminin izleri hâlâ dururken, kimi biçilmiş ekin gibi yok olmuştur |
Suleyman Ates (Ey Muhammed), bu sana anlattıklarımız, o kentlerin haberlerinden(baslarına gelen olaylardan)dır. Onlardan kimi hala ayakta, kimi de bicilmistir |
Suleyman Ates (Ey Muhammed), bu sana anlattıklarımız, o kentlerin haberlerinden(başlarına gelen olaylardan)dır. Onlardan kimi hala ayakta, kimi de biçilmiştir |