×

«Hani kız kardeşin gezinip: «Onu(n bakımını) üstlenecek birini size haber vereyim mi?» 20:40 Turkish_Tefhim translation

Quran infoTurkish_TefhimSurah Ta-Ha ⮕ (20:40) ayat 40 in Turkish_Tefhim

20:40 Surah Ta-Ha ayat 40 in Turkish_Tefhim (التركية تفهيم القرآن)

Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah Ta-Ha ayat 40 - طه - Page - Juz 16

﴿إِذۡ تَمۡشِيٓ أُخۡتُكَ فَتَقُولُ هَلۡ أَدُلُّكُمۡ عَلَىٰ مَن يَكۡفُلُهُۥۖ فَرَجَعۡنَٰكَ إِلَىٰٓ أُمِّكَ كَيۡ تَقَرَّ عَيۡنُهَا وَلَا تَحۡزَنَۚ وَقَتَلۡتَ نَفۡسٗا فَنَجَّيۡنَٰكَ مِنَ ٱلۡغَمِّ وَفَتَنَّٰكَ فُتُونٗاۚ فَلَبِثۡتَ سِنِينَ فِيٓ أَهۡلِ مَدۡيَنَ ثُمَّ جِئۡتَ عَلَىٰ قَدَرٖ يَٰمُوسَىٰ ﴾
[طه: 40]

«Hani kız kardeşin gezinip: «Onu(n bakımını) üstlenecek birini size haber vereyim mi?» demekteydi. Böylece, seni annene geri çevirmiş olduk ki, gözü aydın olsun ve hüzne kapılmasın. Sen bir insan öldürmüştün de, biz seni tasadan kurtarmış ve seni ´esaslı bir denemeden geçirip denemiştik.´ Medyen halkı arasında da yıllarca kalmıştın, sonra bir kader üzerine (buraya) geldin ey Musa.»

❮ Previous Next ❯

ترجمة: إذ تمشي أختك فتقول هل أدلكم على من يكفله فرجعناك إلى أمك, باللغة التركية تفهيم القرآن

﴿إذ تمشي أختك فتقول هل أدلكم على من يكفله فرجعناك إلى أمك﴾ [طه: 40]

Tefhim Ul Kuran
«Hani kız kardesin gezinip: «Onu(n bakımını) ustlenecek birini size haber vereyim mi?» demekteydi. Boylece, seni annene geri cevirmis olduk ki, gozu aydın olsun ve huzne kapılmasın. Sen bir insan oldurmustun de, biz seni tasadan kurtarmıs ve seni ´esaslı bir denemeden gecirip denemistik.´ Medyen halkı arasında da yıllarca kalmıstın, sonra bir kader uzerine (buraya) geldin ey Musa.»
Shaban Britch
Kızkardesin gitmis ve: O’na bakacak birini size gostereyim mi? demisti. Boylece seni, gozu aydın olsun ve uzulmesin diye annene geri vermisti. Sen bir adam oldurmustun de seni yine uzuntuden kurtarmıstık. Bu sekilde seni (onceden de) imtihan etmistik. Senelerce Medyen halkı arasında kalmıstın. Sonra da bir takdire gore geldin ey Musa
Shaban Britch
Kızkardeşin gitmiş ve: O’na bakacak birini size göstereyim mi? demişti. Böylece seni, gözü aydın olsun ve üzülmesin diye annene geri vermişti. Sen bir adam öldürmüştün de seni yine üzüntüden kurtarmıştık. Bu şekilde seni (önceden de) imtihan etmiştik. Senelerce Medyen halkı arasında kalmıştın. Sonra da bir takdire göre geldin ey Musa
Suat Yildirim
Kız kardesin, denizden seni alanların yanına varıp: “Ona iyi bakacak birini size buluvereyim mi?” diyordu. Boylece seni annene kavusturduk ki gozu aydın olsun, uzulmesin.Derken sen buyudun, bir adam oldurdun de Biz seni o sıkıntıdan kurtardık. Seni, ey Musa, turlu turlu imtihanlarla sınayıp yetistirdik. Bu yuzden de yıllarca Medyen halkı icinde kaldın. Sonra da takdirimizle, buraya geldin
Suat Yildirim
Kız kardeşin, denizden seni alanların yanına varıp: “Ona iyi bakacak birini size buluvereyim mi?” diyordu. Böylece seni annene kavuşturduk ki gözü aydın olsun, üzülmesin.Derken sen büyüdün, bir adam öldürdün de Biz seni o sıkıntıdan kurtardık. Seni, ey Musâ, türlü türlü imtihanlarla sınayıp yetiştirdik. Bu yüzden de yıllarca Medyen halkı içinde kaldın. Sonra da takdirimizle, buraya geldin
Suleyman Ates
Kızkardesin ona bakacak birini size gostereyim mi? diyordu. Boylece seni annene geri verdik ki gozu aydın olsun, uzulmesin. Sen bir de adam oldurmustun. O zaman da seni tasadan kurtarmıs ve seni iyice denemistik. Medyen halkı arasında yıllarca kaldın. Sonra belirledigimiz bir vakitte bize geldin ey Musa
Suleyman Ates
Kızkardeşin ona bakacak birini size göstereyim mi? diyordu. Böylece seni annene geri verdik ki gözü aydın olsun, üzülmesin. Sen bir de adam öldürmüştün. O zaman da seni tasadan kurtarmış ve seni iyice denemiştik. Medyen halkı arasında yıllarca kaldın. Sonra belirlediğimiz bir vakitte bize geldin ey Musa
❮ Previous Next ❯

Verse in more languages

Transliteration Bangla Bosnian German English Persian French Hindi Indonesian Kazakh Dutch Russian Spanish Turkish Urdu Uzbek