Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah An-Nur ayat 40 - النور - Page - Juz 18
﴿أَوۡ كَظُلُمَٰتٖ فِي بَحۡرٖ لُّجِّيّٖ يَغۡشَىٰهُ مَوۡجٞ مِّن فَوۡقِهِۦ مَوۡجٞ مِّن فَوۡقِهِۦ سَحَابٞۚ ظُلُمَٰتُۢ بَعۡضُهَا فَوۡقَ بَعۡضٍ إِذَآ أَخۡرَجَ يَدَهُۥ لَمۡ يَكَدۡ يَرَىٰهَاۗ وَمَن لَّمۡ يَجۡعَلِ ٱللَّهُ لَهُۥ نُورٗا فَمَا لَهُۥ مِن نُّورٍ ﴾
[النور: 40]
﴿أو كظلمات في بحر لجي يغشاه موج من فوقه موج من فوقه﴾ [النور: 40]
Tefhim Ul Kuran Ya da (kufredenlerin amelleri) engin bir denizdeki karanlıklara benzer; onun ustunu bir dalga kaplar, onun ustunde bir dalga, onun da ustunde bir bulut vardır. Bir kısmı bir kısmı uzerinde olan karanlıklar; elini cıkardıgında onu bile neredeyse goremeyecek. Allah kime nur vermemisse, artık onun icin nur yoktur |
Shaban Britch Veya derin bir denizdeki karanlıklar gibidir. Onun ustunu bir dalga orter. Onun ustunu de baska bir dalga. Onun da ustunde bir bulut vardır. Karanlıklar ustunde karanlıklar. Elini cıkarsa, neredeyse onu bile goremez. Allah’ın nur vermedigi kimsenin asla bir nuru olamaz |
Shaban Britch Veya derin bir denizdeki karanlıklar gibidir. Onun üstünü bir dalga örter. Onun üstünü de başka bir dalga. Onun da üstünde bir bulut vardır. Karanlıklar üstünde karanlıklar. Elini çıkarsa, neredeyse onu bile göremez. Allah’ın nur vermediği kimsenin asla bir nuru olamaz |
Suat Yildirim Yahut o kafirlerin duygu, dusunce ve davranısları derin bir denizdeki yogun karanlıklara benzer.Oyle bir deniz ki onu, dalga ustune dalga kaplıyor...Ustunde de koyu bulut.Ust uste binmis karanlıklar...Icinde bulunan insan, elini uzatsa nerdeyse kendi elini bile goremiyor.Oyle ya, Allah birine nur vermezse artık onun hicbir nuru olamaz |
Suat Yildirim Yahut o kâfirlerin duygu, düşünce ve davranışları derin bir denizdeki yoğun karanlıklara benzer.Öyle bir deniz ki onu, dalga üstüne dalga kaplıyor...Üstünde de koyu bulut.Üst üste binmiş karanlıklar...İçinde bulunan insan, elini uzatsa nerdeyse kendi elini bile göremiyor.Öyle ya, Allah birine nûr vermezse artık onun hiçbir nûru olamaz |
Suleyman Ates Yahut (Onların isleri) engin bir denizdeki karanlıklar gibidir: (Bir deniz) Ki ustunu bir dalga, ortuyor, onun ustunden bir dalga onun ustunden de bir bulut (ortmektedir). Birbiri ustune yıgılmıs karanlıklar. (Icinde bulunan kimse) Elini cıkarsa neredeyse onu dahi goremez. Allah bir kimseye nur vermemisse artık onun nuru olmaz |
Suleyman Ates Yahut (Onların işleri) engin bir denizdeki karanlıklar gibidir: (Bir deniz) Ki üstünü bir dalga, örtüyor, onun üstünden bir dalga onun üstünden de bir bulut (örtmektedir). Birbiri üstüne yığılmış karanlıklar. (İçinde bulunan kimse) Elini çıkarsa neredeyse onu dahi göremez. Allah bir kimseye nur vermemişse artık onun nuru olmaz |