×

Firavun, size izin vermeden inandınız ha dedi, şüphe yok ki o, sizin 26:49 Turkish translation

Quran infoTurkishSurah Ash-Shu‘ara’ ⮕ (26:49) ayat 49 in Turkish

26:49 Surah Ash-Shu‘ara’ ayat 49 in Turkish (التركية)

Quran with Turkish translation - Surah Ash-Shu‘ara’ ayat 49 - الشعراء - Page - Juz 19

﴿قَالَ ءَامَنتُمۡ لَهُۥ قَبۡلَ أَنۡ ءَاذَنَ لَكُمۡۖ إِنَّهُۥ لَكَبِيرُكُمُ ٱلَّذِي عَلَّمَكُمُ ٱلسِّحۡرَ فَلَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَۚ لَأُقَطِّعَنَّ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَرۡجُلَكُم مِّنۡ خِلَٰفٖ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمۡ أَجۡمَعِينَ ﴾
[الشعراء: 49]

Firavun, size izin vermeden inandınız ha dedi, şüphe yok ki o, sizin büyüğünüz, büyüyü o öğretti size; şimdi anlarsınız siz, mutlaka ellerinizi, ayaklarınızı çaprazvari kestireceğim ve hepinizi de astıracağım

❮ Previous Next ❯

ترجمة: قال آمنتم له قبل أن آذن لكم إنه لكبيركم الذي علمكم السحر, باللغة التركية

﴿قال آمنتم له قبل أن آذن لكم إنه لكبيركم الذي علمكم السحر﴾ [الشعراء: 49]

Abdulbaki Golpinarli
Firavun, size izin vermeden inandınız ha dedi, suphe yok ki o, sizin buyugunuz, buyuyu o ogretti size; simdi anlarsınız siz, mutlaka ellerinizi, ayaklarınızı caprazvari kestirecegim ve hepinizi de astıracagım
Adem Ugur
Firavun, (kızgınlık icinde) dedi ki: Ben size izin vermeden ona iman ettiniz ha! Demek ki size sihiri ogreten buyugunuzmus o! Ama simdi (size yapacagımı gorecek ve) bileceksiniz: Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı caprazlama kestirecegim, hepinizi astıracagım
Adem Ugur
Firavun, (kızgınlık içinde) dedi ki: Ben size izin vermeden ona iman ettiniz ha! Demek ki size sihiri öğreten büyüğünüzmüş o! Ama şimdi (size yapacağımı görecek ve) bileceksiniz: Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim, hepinizi astıracağım
Ali Bulac
(Firavun) Dedi ki: "Ona, ben size izin vermeden once mi inandınız? Suphesiz, o, size buyuyu ogreten buyugunuzdur; oyleyse yakında bileceksiniz. Suphesiz ellerinizi ve ayaklarınızı caprazlama kestirecegim ve sizin hepinizi gercekten asıp-sallandıracagım
Ali Bulac
(Firavun) Dedi ki: "Ona, ben size izin vermeden önce mi inandınız? Şüphesiz, o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür; öyleyse yakında bileceksiniz. Şüphesiz ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve sizin hepinizi gerçekten asıp-sallandıracağım
Ali Fikri Yavuz
(Firavun onlara soyle) dedi: “- Ben size izin vermeden ona (Musa’ya) iman ettiniz, anlasıldı ki o size buyu ogreten buyugunuzmus! O halde mutlaka yakında bileceksiniz: Muhakkak surette ellerinizi ve ayaklarınızı caprazlama kestirecegim ve gercekten hepinizi asacagım.”
Ali Fikri Yavuz
(Firavun onlara şöyle) dedi: “- Ben size izin vermeden ona (Mûsa’ya) iman ettiniz, anlaşıldı ki o size büyü öğreten büyüğünüzmüş! O halde mutlaka yakında bileceksiniz: Muhakkak surette ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve gerçekten hepinizi asacağım.”
Celal Y Ld R M
Fir´avn, «ben size izin vermeden ona iman ettiniz (oyle mi ?) Elbette o size sihir ogreten buyugunuzdur. Yakında (neler yapacagımı) bileceksiniz. Yemin ederim ki ellerinizi ve ayaklarınızı caprazlama kesecegim ve elbette hepinizi asacagım» dedi
Celal Y Ld R M
Fir´avn, «ben size izin vermeden ona imân ettiniz (öyle mi ?) Elbette o size sihir öğreten büyüğünüzdür. Yakında (neler yapacağımı) bileceksiniz. Yemin ederim ki ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve elbette hepinizi asacağım» dedi
❮ Previous Next ❯

Verse in more languages

Transliteration Bangla Bosnian German English Persian French Hindi Indonesian Kazakh Dutch Russian Spanish Turkish Urdu Uzbek