Quran with Turkish translation - Surah al-‘Imran ayat 153 - آل عِمران - Page - Juz 4
﴿۞ إِذۡ تُصۡعِدُونَ وَلَا تَلۡوُۥنَ عَلَىٰٓ أَحَدٖ وَٱلرَّسُولُ يَدۡعُوكُمۡ فِيٓ أُخۡرَىٰكُمۡ فَأَثَٰبَكُمۡ غَمَّۢا بِغَمّٖ لِّكَيۡلَا تَحۡزَنُواْ عَلَىٰ مَا فَاتَكُمۡ وَلَا مَآ أَصَٰبَكُمۡۗ وَٱللَّهُ خَبِيرُۢ بِمَا تَعۡمَلُونَ ﴾
[آل عِمران: 153]
﴿إذ تصعدون ولا تلوون على أحد والرسول يدعوكم في أخراكم فأثابكم غما﴾ [آل عِمران: 153]
Abdulbaki Golpinarli O anda boyuna uzaklasıyor, hic kimseye bakmıyordunuz bile. Peygamberse arkanızdan sizi cagırıp durmadaydı. Tanrı, elinizden cıkana hayıflanmayasınız, gelip catan felaketlerden mahzun olmayasınız diye sizi, gam ustune gam vererek cezalandırdı ve Allah, yaptıklarınızdan haberdardır |
Adem Ugur O zaman Peygamber arkanızdan sizi cagırdıgı halde siz, durmadan (savas alanından) uzaklasıyor, hic kimseye donup bakmıyordunuz. (Allah) size keder ustune keder verdi ki, bundan dolayı gerek elinizden gidene, gerekse basınıza gelenlere uzulmeyesiniz. Allah yaptıklarınızdan haberdardır |
Adem Ugur O zaman Peygamber arkanızdan sizi çağırdığı halde siz, durmadan (savaş alanından) uzaklaşıyor, hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. (Allah) size keder üstüne keder verdi ki, bundan dolayı gerek elinizden gidene, gerekse başınıza gelenlere üzülmeyesiniz. Allah yaptıklarınızdan haberdardır |
Ali Bulac Siz o zaman durmaksızın uzaklasıyor, kimseye donup bakmıyordunuz. Elci de surekli sizi arkadan cagırıyordu. (Allah) Elinizden kacırdıklarınıza ve size isabet edene uzulmemeniz icin sizi kederden kedere ugrattı. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır |
Ali Bulac Siz o zaman durmaksızın uzaklaşıyor, kimseye dönüp bakmıyordunuz. Elçi de sürekli sizi arkadan çağırıyordu. (Allah) Elinizden kaçırdıklarınıza ve size isabet edene üzülmemeniz için sizi kederden kedere uğrattı. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır |
Ali Fikri Yavuz O vakit (Uhud savasında) boyuna uzaklasıyordunuz. Kimseye donup bakmıyordunuz. Hazreti Peygamber ise arkanızdan sizi cagırıp duruyordu. Bunun uzerine, Allah sizi keder uzerine kederle cezalandırdı. (Kederlerden biri maglubiyet ve digeri Hazreti Peygamberin olmus olduguna dair yanlıs haberin yayılmasıdır). Allah’ın sizi bagıslaması, ne elinizden giden zafere, ne de basınıza gelen musibete uzulmiyesiniz, diyedir. Allah yaptıklarınızdan tamamiyle haberdardır |
Ali Fikri Yavuz O vakit (Uhud savaşında) boyuna uzaklaşıyordunuz. Kimseye dönüp bakmıyordunuz. Hazreti Peygamber ise arkanızdan sizi çağırıp duruyordu. Bunun üzerine, Allah sizi keder üzerine kederle cezalandırdı. (Kederlerden biri mağlûbiyet ve diğeri Hazreti Peygamberin ölmüş olduğuna dair yanlış haberin yayılmasıdır). Allah’ın sizi bağışlaması, ne elinizden giden zafere, ne de başınıza gelen musibete üzülmiyesiniz, diyedir. Allah yaptıklarınızdan tamamiyle haberdardır |
Celal Y Ld R M Hani siz durmadan uzaklasıyor; hic kimseye donup bakmıyordunuz. Peygamber de arkanızdan sizi cagırıp dokunan felakete uzulmeyesiniz diye, Allah (bunun dısında) keder ustune keder verdi size. Allah yaptıklarınızdan haberlidir |
Celal Y Ld R M Hani siz durmadan uzaklaşıyor; hiç kimseye dönüp bakmıyordunuz. Peygamber de arkanızdan sizi çağırıp dokunan felâkete üzülmeyesiniz diye, Allah (bunun dışında) keder üstüne keder verdi size. Allah yaptıklarınızdan haberlidir |