Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-Baqarah ayat 19 - البَقَرَة - Page - Juz 1
﴿أَوۡ كَصَيِّبٖ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ فِيهِ ظُلُمَٰتٞ وَرَعۡدٞ وَبَرۡقٞ يَجۡعَلُونَ أَصَٰبِعَهُمۡ فِيٓ ءَاذَانِهِم مِّنَ ٱلصَّوَٰعِقِ حَذَرَ ٱلۡمَوۡتِۚ وَٱللَّهُ مُحِيطُۢ بِٱلۡكَٰفِرِينَ ﴾
[البَقَرَة: 19]
﴿أو كصيب من السماء فيه ظلمات ورعد وبرق يجعلون أصابعهم في آذانهم﴾ [البَقَرَة: 19]
Latin Alphabet Ev ke seyyibim mines semai fıhi zulumatuv ve ra´duv ve bark* yec´alune esabiahum fı azanihim mines savaıkı hazeral mevt* vallahu muhıytum bil kafirın |
Latin Alphabet Ev ke sayyibin mines semai fihi zulumatun ve ra’dun ve berk(berkun), yec’alune esabiahum fi azanihim mines savaiki hazaral mevt(mevti), vallahu muhitun bil kafirin(kafirine) |
Latin Alphabet Ev ke sayyibin mines semâi fîhi zulumâtun ve ra’dun ve berk(berkun), yec’alûne esâbiahum fî âzânihim mines savâiki hazaral mevt(mevti), vallâhu muhîtun bil kâfirîn(kâfirîne) |
Muhammed Esed Ya da (onların durumu) gokten zifiri karanlıklar icinde gok gurultusu ve simsekle gelen siddetli bir saganag(a benzer): Olumun dehseti icinde yıldırımlardan korunmak icin parmakları ile kulaklarını tıkarlar, ama Allah hakikati inkar edenleri (kudreti ile) kusatır |
Muhammed Esed Ya da (onların durumu) gökten zifiri karanlıklar içinde gök gürültüsü ve şimşekle gelen şiddetli bir sağanağ(a benzer): Ölümün dehşeti içinde yıldırımlardan korunmak için parmakları ile kulaklarını tıkarlar, ama Allah hakikati inkar edenleri (kudreti ile) kuşatır |
Muhammet Abay ev kesayyibim mine-ssemai fihi zulumatuv vera`duv veberk. yec`alune esabi`ahum fi azanihim mine-ssava`iki hazera-lmevt. vellahu muhitum bilkafirin |
Muhammet Abay ev keṣayyibim mine-ssemâi fîhi żulümâtüv vera`düv veberḳ. yec`alûne eṣâbi`ahüm fî âẕânihim mine-ṣṣavâ`iḳi ḥaẕera-lmevt. vellâhü müḥîṭum bilkâfirîn |
Muslim Shahin Yahut (onların durumu), gokten saganak halinde bosanan, icinde yogun karanlıklar, gurultu ve yıldırımlar bulunan yagmur (a tutulmus kimselerin durumu) gibidir. O munafıklar yıldımlardan gelecek olum korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Halbuki Allah, kafirleri cepecevre kusatmıstır |
Muslim Shahin Yahut (onların durumu), gökten sağanak halinde boşanan, içinde yoğun karanlıklar, gürültü ve yıldırımlar bulunan yağmur (a tutulmuş kimselerin durumu) gibidir. O münafıklar yıldımlardan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Halbuki Allah, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır |
Saban Piris Yahut, onlar gokten bosanan bir yagmura tutulmus kimselere benzerler. O yagmurda karanlıklar, gok gurultusu ve simsek vardır. Onlar da yıldırımlardan ve olum korkusundan parmaklarıyla kulaklarını tıkarlar. Suphesiz Allah kafirleri cepecevre kusatmıstır |
Saban Piris Yahut, onlar gökten boşanan bir yağmura tutulmuş kimselere benzerler. O yağmurda karanlıklar, gök gürültüsü ve şimşek vardır. Onlar da yıldırımlardan ve ölüm korkusundan parmaklarıyla kulaklarını tıkarlar. Şüphesiz Allah kafirleri çepeçevre kuşatmıştır |