Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-hajj ayat 52 - الحج - Page - Juz 17
﴿وَمَآ أَرۡسَلۡنَا مِن قَبۡلِكَ مِن رَّسُولٖ وَلَا نَبِيٍّ إِلَّآ إِذَا تَمَنَّىٰٓ أَلۡقَى ٱلشَّيۡطَٰنُ فِيٓ أُمۡنِيَّتِهِۦ فَيَنسَخُ ٱللَّهُ مَا يُلۡقِي ٱلشَّيۡطَٰنُ ثُمَّ يُحۡكِمُ ٱللَّهُ ءَايَٰتِهِۦۗ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٞ ﴾
[الحج: 52]
﴿وما أرسلنا من قبلك من رسول ولا نبي إلا إذا تمنى ألقى﴾ [الحج: 52]
Latin Alphabet Ve ma erselnamin kablike mir rasuliv ve la nebiyyin illa iza temenna elkas seytanu fı umniyyetih fe yensehullahu ma yulkıs seytanu summe yuhkimullahu ayatih vallahu alımun hakım |
Latin Alphabet Ve ma erselna min kablike min resulin ve la nebiyyin illa iza temenna elkas seytanu fi umniyyetih(umniyyetihi), fe yensehullahu ma yulkıs seytanu summe yuhkimullahu ayatih(ayatihi), vallahu alimun hakim(hakimun) |
Latin Alphabet Ve mâ erselnâ min kablike min resûlin ve lâ nebiyyin illâ izâ temennâ elkaş şeytânu fî umniyyetih(umniyyetihî), fe yensehullâhu mâ yulkış şeytânu summe yuhkimullâhu âyâtih(âyâtihî), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun) |
Muhammed Esed Bununla birlikte, senden once her ne zaman bir elci ya da haberci gondersek ve bu (elci ya da haberci) ne zaman (uyarılarına olumlu tepkiler almayı) umut etse, Seytan mutlaka o´nun guttugu nihai amaca golge dusurmeye kalkısmıstır; ama Allah Seytan´ın dusurmeye calıstıgı golgeyi giderir ve mesajlarını kendi iclerinde acık ve anlasılır kılar ve birbirleriyle acıklar; cunku Allah dogru hukum ve hikmetle edip eyleyen, mutlak ve sınırsız bilgi Sahibidir |
Muhammed Esed Bununla birlikte, senden önce her ne zaman bir elçi ya da haberci göndersek ve bu (elçi ya da haberci) ne zaman (uyarılarına olumlu tepkiler almayı) umut etse, Şeytan mutlaka o´nun güttüğü nihai amaca gölge düşürmeye kalkışmıştır; ama Allah Şeytan´ın düşürmeye çalıştığı gölgeyi giderir ve mesajlarını kendi içlerinde açık ve anlaşılır kılar ve birbirleriyle açıklar; çünkü Allah doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen, mutlak ve sınırsız bilgi Sahibidir |
Muhammet Abay vema erselna min kablike mir rasuliv vela nebiyyin illa iza temenna elka-sseytanu fi umniyyetih. feyensehu-llahu ma yulki-sseytanu summe yuhkimu-llahu ayatih. vellahu `alimun hakim |
Muhammet Abay vemâ erselnâ min ḳablike mir rasûliv velâ nebiyyin illâ iẕâ temennâ elḳa-şşeyṭânü fî ümniyyetih. feyenseḫu-llâhü mâ yülḳi-şşeyṭânü ŝümme yuḥkimü-llâhü âyâtih. vellâhü `alîmün ḥakîm |
Muslim Shahin (Ey Muhammed!) Biz, senden once hicbir Rasul ve nebi gondermedik ki, o, bir temennide bulundugunda, seytan onun dilegine ille de (beseri arzular) katmaya kalkısmasın. Ne var ki Allah, seytanın katacagı seyi iptal eder. Sonra Allah, kendi ayetlerini (lafız ve mana bakımından) saglam olarak yerlestirir. Allah, hakkıyla bilendir, hukum ve hikmet sahibidir |
Muslim Shahin (Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir Rasûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir |
Saban Piris Senden once hic bir peygamber gondermedik ki, bir seyi arzuladıgı zaman, seytan onun arzusuna vesvese karıstırmıs olmasın. Ama Allah, seytanın karıstırdıgını giderir ve Allah, ayetlerini saglamlastırır. Allah bilendir, hakimdir |
Saban Piris Senden önce hiç bir peygamber göndermedik ki, bir şeyi arzuladığı zaman, şeytan onun arzusuna vesvese karıştırmış olmasın. Ama Allah, şeytanın karıştırdığını giderir ve Allah, ayetlerini sağlamlaştırır. Allah bilendir, hakimdir |