Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-Ahzab ayat 50 - الأحزَاب - Page - Juz 22
﴿يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِيُّ إِنَّآ أَحۡلَلۡنَا لَكَ أَزۡوَٰجَكَ ٱلَّٰتِيٓ ءَاتَيۡتَ أُجُورَهُنَّ وَمَا مَلَكَتۡ يَمِينُكَ مِمَّآ أَفَآءَ ٱللَّهُ عَلَيۡكَ وَبَنَاتِ عَمِّكَ وَبَنَاتِ عَمَّٰتِكَ وَبَنَاتِ خَالِكَ وَبَنَاتِ خَٰلَٰتِكَ ٱلَّٰتِي هَاجَرۡنَ مَعَكَ وَٱمۡرَأَةٗ مُّؤۡمِنَةً إِن وَهَبَتۡ نَفۡسَهَا لِلنَّبِيِّ إِنۡ أَرَادَ ٱلنَّبِيُّ أَن يَسۡتَنكِحَهَا خَالِصَةٗ لَّكَ مِن دُونِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَۗ قَدۡ عَلِمۡنَا مَا فَرَضۡنَا عَلَيۡهِمۡ فِيٓ أَزۡوَٰجِهِمۡ وَمَا مَلَكَتۡ أَيۡمَٰنُهُمۡ لِكَيۡلَا يَكُونَ عَلَيۡكَ حَرَجٞۗ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورٗا رَّحِيمٗا ﴾
[الأحزَاب: 50]
﴿ياأيها النبي إنا أحللنا لك أزواجك اللاتي آتيت أجورهن وما ملكت يمينك﴾ [الأحزَاب: 50]
Latin Alphabet Ya eyyuhen nebiyyu inna ahlelna leke ezvacekellatı ateyte ucurahunne ve ma meleket yemınuke memma efaellahu aleyke ve benati ammike ve benati ammatike ve benati halike ve benati halatikellatı hacerne meake vemraetem mu´mineten iv vehebet nefseha lin nebiyyi in eraden nebiyyu ey yestenkihaha halisatel leke min dunil mu´minın kad alimna ma feradna aleyhim fı ezvacihim ve ma meleket eymanuhum li keyla yekune aleyke harac ve kanellahu gafurrar rahıyma |
Latin Alphabet Ya eyyuhen nebiyyu inna ahlelna leke ezvacekelleti ateyte ucurehunne ve ma meleket yeminuke mimma efaallahu aleyke ve benati ammike ve benati ammatike ve benati halike ve benati halatikellati hacerne meak(meake), vemreeten mu’mineten in vehebet nefseha lin nebiyyi in eraden nebiyyu en yestenkihaha halisaten leke min dunil mu’minin(mu’minine), kad alimna ma faradna aleyhim fi ezvacihim ve ma meleket eymanuhum li keyla yekune aleyke harac(haracun), ve kanallahu gafuran rahima(rahimen) |
Latin Alphabet Yâ eyyuhen nebiyyu innâ ahlelnâ leke ezvâcekelletî âteyte ucûrehunne ve mâ meleket yemînuke mimmâ efâallâhu aleyke ve benâti ammike ve benâti ammâtike ve benâti hâlike ve benâti halâtikellâtî hâcerne meâk(meâke), vemreeten mu’mineten in vehebet nefsehâ lin nebiyyi in erâden nebiyyu en yestenkihahâ hâlisaten leke min dûnil mu’minîn(mu’minîne), kad alimnâ mâ faradnâ aleyhim fî ezvâcihim ve mâ meleket eymânuhum li keylâ yekûne aleyke harac(haracun), ve kânallâhu gafûran rahîmâ(rahîmen) |
Muhammed Esed Ey Peygamber! Mehirlerini verdigin eslerini ve Allah´ın sana bahsettigi savas esirleri arasından sag elinin altında bulunanları sana helal kıldık. Ve seninle birlikte (Yesrib´e) goc etmis olan amcalarının ve halalarının kızlarını, dayılarının ve teyzelerinin kızlarını; ve kendilerini Peygamber´e ozgur iradeleriyle teklif eden, Peygamber´in de almak istedigi mumin kadınları (da sana helal kıldık): (bu sonuncusu) yalnız sana ozgu bir imtiyazdır, oteki muminler icin degil, (zaten) onlara esleri ve sag ellerinin altında bulunanlar konusunda yapmaları gerekeni bildirdik. (Ve) artık sen (gereksiz) bir endiseye kapılmamalısın, suphesiz Allah cok bagıslayıcıdır, rahmet kaynagıdır |
Muhammed Esed Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini ve Allah´ın sana bahşettiği savaş esirleri arasından sağ elinin altında bulunanları sana helal kıldık. Ve seninle birlikte (Yesrib´e) göç etmiş olan amcalarının ve halalarının kızlarını, dayılarının ve teyzelerinin kızlarını; ve kendilerini Peygamber´e özgür iradeleriyle teklif eden, Peygamber´in de almak istediği mümin kadınları (da sana helal kıldık): (bu sonuncusu) yalnız sana özgü bir imtiyazdır, öteki müminler için değil, (zaten) onlara eşleri ve sağ ellerinin altında bulunanlar konusunda yapmaları gerekeni bildirdik. (Ve) artık sen (gereksiz) bir endişeye kapılmamalısın, şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır |
Muhammet Abay ya eyyuhe-nnebiyyu inna ahlelna leke ezvaceke-llati ateyte ucurahunne vema meleket yeminuke mimma efae-llahu `aleyke vebenati `ammike vebenati `ammetike vebenati halike vebenati haletike-llati hacerne me`ak. vemraetem mu'mineten iv vehebet nefseha linnebiyyi in erade-nnebiyyu ey yestenkihaha. halisatel leke min duni-lmu'minin. kad `alimna ma feradna `aleyhim fi ezvacihim vema meleket eymanuhum likeyla yekune `aleyke harac. vekane-llahu gafurar rahima |
Muhammet Abay yâ eyyühe-nnebiyyü innâ aḥlelnâ leke ezvâceke-llâtî âteyte ücûrahünne vemâ meleket yemînüke mimmâ efâe-llâhü `aleyke vebenâti `ammike vebenâti `ammetike vebenâti ḫâlike vebenâti ḫâletike-llâtî hâcerne me`ak. vemraetem mü'mineten iv vehebet nefsehâ linnebiyyi in erâde-nnebiyyü ey yestenkiḥahâ. ḫâliṣatel leke min dûni-lmü'minîn. ḳad `alimnâ mâ feraḍnâ `aleyhim fî ezvâcihim vemâ meleket eymânühüm likeylâ yekûne `aleyke ḥarac. vekâne-llâhü gafûrar raḥîmâ |
Muslim Shahin Ey Peygamber! Mehirlerini verdigin hanımlarını, Allah’ın sana ganimet olarak verdigi ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber hicret eden kızlarını sana helal kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istedigi takdirde, kendisini peygambere hibe eden mumin kadını, diger muminlere degil, sırf sana mahsus olmak uzere (helal kıldık). Kuskusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında muminlere neyi farz kıldıgımızı biliriz. (Bu hususta ne yapmaları lazım geldigini onlara acıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. Allah, cok bagıslayıcıdır; cok merhametlidir |
Muslim Shahin Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah’ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber hicret eden kızlarını sana helâl kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (Bu hususta ne yapmaları lâzım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. Allah, çok bağışlayıcıdır; çok merhametlidir |
Saban Piris Ey peygamber, mehirlerini odedigin eslerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdigi cariyeleri, seninle birlikte hicret eden amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını, teyzelerinin kızlarını, bir de mu’min bir kadın kendisini peygambere hibe ederse, peygamber de onu nikahlamak isterse, bunu diger muminlere degil sadece sana mahsus olmak uzere helal kıldık. Onlara, esleri ve cariyeleri hakkında neleri farz kıldıgımızı biliyoruz. Sana bir sıkıntı vermemesi icin boyle yaptık. Allah bagıslayıcıdır, merhametlidir |
Saban Piris Ey peygamber, mehirlerini ödediğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiği cariyeleri, seninle birlikte hicret eden amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını, teyzelerinin kızlarını, bir de mü’min bir kadın kendisini peygambere hibe ederse, peygamber de onu nikahlamak isterse, bunu diğer müminlere değil sadece sana mahsus olmak üzere helal kıldık. Onlara, eşleri ve cariyeleri hakkında neleri farz kıldığımızı biliyoruz. Sana bir sıkıntı vermemesi için böyle yaptık. Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir |