Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah FaTir ayat 18 - فَاطِر - Page - Juz 22
﴿وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰۚ وَإِن تَدۡعُ مُثۡقَلَةٌ إِلَىٰ حِمۡلِهَا لَا يُحۡمَلۡ مِنۡهُ شَيۡءٞ وَلَوۡ كَانَ ذَا قُرۡبَىٰٓۗ إِنَّمَا تُنذِرُ ٱلَّذِينَ يَخۡشَوۡنَ رَبَّهُم بِٱلۡغَيۡبِ وَأَقَامُواْ ٱلصَّلَوٰةَۚ وَمَن تَزَكَّىٰ فَإِنَّمَا يَتَزَكَّىٰ لِنَفۡسِهِۦۚ وَإِلَى ٱللَّهِ ٱلۡمَصِيرُ ﴾
[فَاطِر: 18]
﴿ولا تزر وازرة وزر أخرى وإن تدع مثقلة إلى حملها لا يحمل﴾ [فَاطِر: 18]
Latin Alphabet Ve la teziru vaziratuv vizra uhra ve in ted´u muskaletun ila hımliha la yuhmel minhu sey´uv ve lev kane za kurba innema tunzirullezıne yahsevne rabbehum bil gaybi ve ekamus salah ve men tezekka fe innema yetezekka li nefsih ve ilellahil mesıyr |
Latin Alphabet Ve la teziru vaziretun vizre uhra, ve in ted’u muskaletun ila himliha la yuhmel minhu sey’un ve lev kane za kurba, innema tunzirullezine yahsevne rabbehum bil gaybi ve ekamus salah(salate), ve men tezekka fe innema yetezekka li nefsih(nefsihi), ve ilallahil masir(masiru) |
Latin Alphabet Ve lâ tezirû vâziretun vizre uhrâ, ve in ted’u muskaletun ilâ himlihâ lâ yuhmel minhu şey’un ve lev kâne zâ kurbâ, innemâ tunzirullezîne yahşevne rabbehum bil gaybi ve ekâmûs salâh(salâte), ve men tezekkâ fe innemâ yetezekkâ li nefsih(nefsihî), ve ilâllâhil masîr(masîru) |
Muhammed Esed Kimse kimsenin yukunu tasıyacak degildir; kendi yuku agır gelen kimse onu tasımak icin (baskasını) yardıma cagırırsa, yakını da olsa, (bu kimse) o yukun hicbir parcasını tasıyamaz. O halde (gercekten) sen, ancak kavrayıslarının otesinde oldugu halde Rablerinden korku duyanları ve namazlarında dikkatli ve devamlı olanları uyarabilirsin; ve (sunu bil ki,) kim arınırsa yalnız kendisi icin arınmıs olur ve butun yollar yalnız Allah´a varır |
Muhammed Esed Kimse kimsenin yükünü taşıyacak değildir; kendi yükü ağır gelen kimse onu taşımak için (başkasını) yardıma çağırırsa, yakını da olsa, (bu kimse) o yükün hiçbir parçasını taşıyamaz. O halde (gerçekten) sen, ancak kavrayışlarının ötesinde olduğu halde Rablerinden korku duyanları ve namazlarında dikkatli ve devamlı olanları uyarabilirsin; ve (şunu bil ki,) kim arınırsa yalnız kendisi için arınmış olur ve bütün yollar yalnız Allah´a varır |
Muhammet Abay vela teziru vaziratuv vizra uhra. vein ted`u muskaletun ila himliha la yuhmel minhu sey'uv velev kane za kurba. innema tunziru-llezine yahsevne rabbehum bilgaybi veekamu-ssalah. vemen tezekka feinnema yetezekka linefsih. veile-llahi-lmesir |
Muhammet Abay velâ teziru vâziratüv vizra uḫrâ. vein ted`u müŝḳaletün ilâ ḥimlihâ lâ yuḥmel minhü şey'üv velev kâne ẕâ ḳurbâ. innemâ tünẕiru-lleẕîne yaḫşevne rabbehüm bilgaybi veeḳâmu-ṣṣalâh. vemen tezekkâ feinnemâ yetezekkâ linefsih. veile-llâhi-lmeṣîr |
Muslim Shahin Hicbir gunahkar baskasının gunahını yuklenmez. Yuku (gunahı) agır gelen kimse onu tasımak icin (baskasını) cagırsa, bu cagırdıgı akrabası da olsa, onun yukunden bir sey yuklenmez. (Ey Muhammed!) Sen ancak, gormeden Rablerinden korkanları ve namazı dosdogru kılanları uyarırsın. Kim gunah kirinden arınırsa, kendisi icin arınmıs olur. Donus Allah'adır |
Muslim Shahin Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Yükü (günahı) ağır gelen kimse onu taşımak için (başkasını) çağırsa, bu çağırdığı akrabası da olsa, onun yükünden bir şey yüklenmez. (Ey Muhammed!) Sen ancak, görmeden Rablerinden korkanları ve namazı dosdoğru kılanları uyarırsın. Kim günâh kirinden arınırsa, kendisi için arınmış olur. Dönüş Allah'adır |
Saban Piris Hicbir gunahkar, baskasının gunahını yuklenmez. Agır bir yuk tasıyan kimse, baskasını cagırsa, ondan hicbir sey yakını bile olsa ona yukletilmez. Sen, ancak gormedikleri halde Rab’lerinden korkan ve namazı kılan kimseyi uyarabilirsin. Kim arınırsa, ancak kendisi icin arınmıs olur. Donus Allah’adır |
Saban Piris Hiçbir günahkar, başkasının günahını yüklenmez. Ağır bir yük taşıyan kimse, başkasını çağırsa, ondan hiçbir şey yakını bile olsa ona yükletilmez. Sen, ancak görmedikleri halde Rab’lerinden korkan ve namazı kılan kimseyi uyarabilirsin. Kim arınırsa, ancak kendisi için arınmış olur. Dönüş Allah’adır |