Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah Al-An‘am ayat 110 - الأنعَام - Page - Juz 7
﴿وَنُقَلِّبُ أَفۡـِٔدَتَهُمۡ وَأَبۡصَٰرَهُمۡ كَمَا لَمۡ يُؤۡمِنُواْ بِهِۦٓ أَوَّلَ مَرَّةٖ وَنَذَرُهُمۡ فِي طُغۡيَٰنِهِمۡ يَعۡمَهُونَ ﴾
[الأنعَام: 110]
﴿ونقلب أفئدتهم وأبصارهم كما لم يؤمنوا به أول مرة ونذرهم في طغيانهم﴾ [الأنعَام: 110]
| Latin Alphabet Ve nukallibu ef´idetehum ve ebsarahum kema lem yu´minu bihı evvele merrativ ve nezeruhum fı tugyanihim ya´mehun |
| Latin Alphabet Ve nukallibu ef’idetehum ve ebsarehum kema lem yu’minu bihi evvele merretin ve nezeruhum fi tugyanihim ya’mehun(ya’mehune) |
| Latin Alphabet Ve nukallibu ef’idetehum ve ebsârehum kemâ lem yu’minû bihî evvele merretin ve nezeruhum fî tugyânihim ya’mehûn(ya’mehûne) |
| Muhammed Esed kalplerini ve gozlerini (hakikatten) ayırdıgımız surece, tıpkı ona ilk basta inanmadıkları gibi: ve (boylece) Biz korce ileri geri yalpalayıp dursunlar diye onları kustahca kibirleri ile bas basa bırakırız |
| Muhammed Esed kalplerini ve gözlerini (hakikatten) ayırdığımız sürece, tıpkı ona ilk başta inanmadıkları gibi: ve (böylece) Biz körce ileri geri yalpalayıp dursunlar diye onları küstahça kibirleri ile baş başa bırakırız |
| Muhammet Abay venukallibu ef'idetehum veebsarahum kema lem yu'minu bihi evvele merrativ venezeruhum fi tugyanihim ya`mehun |
| Muhammet Abay venüḳallibü ef'idetehüm veebṣârahüm kemâ lem yü'minû bihî evvele merrativ veneẕeruhüm fî ṭugyânihim ya`mehûn |
| Muslim Shahin Yine O’na iman etmedikleri ilk durumdaki gibi onların gonullerini ve gozlerini ters ceviririz. Ve onları saskın olarak azgınlıkları icerisinde bırakırız |
| Muslim Shahin Yine O’na iman etmedikleri ilk durumdaki gibi onların gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz. Ve onları şaşkın olarak azgınlıkları içerisinde bırakırız |
| Saban Piris Onların kalplerini ve basiretlerini tersine ceviririz de, ilk defa inanmadıkları gibi yine inanmazlar. Biz de onları azgınlıkları icinde bocalar bir halde bırakırız |
| Saban Piris Onların kalplerini ve basiretlerini tersine çeviririz de, ilk defa inanmadıkları gibi yine inanmazlar. Biz de onları azgınlıkları içinde bocalar bir halde bırakırız |