Quran with Turkish_Alphabet translation - Surah As-saff ayat 6 - الصَّف - Page - Juz 28
﴿وَإِذۡ قَالَ عِيسَى ٱبۡنُ مَرۡيَمَ يَٰبَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ إِنِّي رَسُولُ ٱللَّهِ إِلَيۡكُم مُّصَدِّقٗا لِّمَا بَيۡنَ يَدَيَّ مِنَ ٱلتَّوۡرَىٰةِ وَمُبَشِّرَۢا بِرَسُولٖ يَأۡتِي مِنۢ بَعۡدِي ٱسۡمُهُۥٓ أَحۡمَدُۖ فَلَمَّا جَآءَهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ قَالُواْ هَٰذَا سِحۡرٞ مُّبِينٞ ﴾
[الصَّف: 6]
﴿وإذ قال عيسى ابن مريم يابني إسرائيل إني رسول الله إليكم مصدقا﴾ [الصَّف: 6]
Latin Alphabet Ve iz kale ´ıysebnu meryeme ya beniy israiyle inniy resulullahi ileykum musaddikan lima beyne yedeyye minettevrati ve mubessiren biresulin ye´tiy min ba´diy-ismuhu ahmedu felemma caehum bilbeyyinati kalu haza sıhrun mubiynun |
Latin Alphabet Ve iz kale isebnu meryeme ya beni israile inni resulullahi ileykum musaddikan li ma beyne yedeyye minet tevrati ve mubessiren bi resulin ye’ti min bagdismuhu ahmed(ahmedu), fe lemma caehum bil beyyinati kalu haza sihrun mubin(mubinun) |
Latin Alphabet Ve iz kâle îsebnu meryeme yâ benî isrâîle innî resûlullâhi ileykum musaddikan li mâ beyne yedeyye minet tevrâti ve mubeşşiren bi resûlin ye’tî min bagdîsmuhû ahmed(ahmedu), fe lemmâ câehum bil beyyinâti kâlû hâzâ sihrun mubîn(mubînun) |
Muhammed Esed Ve vaktiyle Meryem oglu Isa: "Ey Israilogulları! Suphesiz, ben, Tevrat´tan geriye kalmıs hakikat adına ne varsa hepsini dogrulamak ve benden sonra gelecek olan Ahmed adındaki bir elciyi mujdelemek icin size gonderilmis olan Allah´ın elcisiyim" dedi(ginde de aynı sey gecerliydi.) Ama, (gelisini Isa´nın onceden haber verdigi) elci hakikatin butun kanıtlarıyla onlara geldiginde: "Bu (dogrulugunu iddia ettigin mesaj), goz boyayan bir buyu(den baska bir sey degil)!" demislerdi |
Muhammed Esed Ve vaktiyle Meryem oğlu İsa: "Ey İsrailoğulları! Şüphesiz, ben, Tevrat´tan geriye kalmış hakikat adına ne varsa hepsini doğrulamak ve benden sonra gelecek olan Ahmed adındaki bir elçiyi müjdelemek için size gönderilmiş olan Allah´ın elçisiyim" dedi(ğinde de aynı şey geçerliydi.) Ama, (gelişini İsa´nın önceden haber verdiği) elçi hakikatin bütün kanıtlarıyla onlara geldiğinde: "Bu (doğruluğunu iddia ettiğin mesaj), göz boyayan bir büyü(den başka bir şey değil)!" demişlerdi |
Muhammet Abay veiz kale `ise-bnu meryeme ya beni israile inni rasulu-llahi ileykum musaddikal lima beyne yedeyye mine-ttevrati vemubessiram birasuliy ye'ti mim ba`di-smuhu ahmed. felemma caehum bilbeyyinati kalu haza sihrum mubin |
Muhammet Abay veiẕ ḳâle `îse-bnü meryeme yâ benî isrâîle innî rasûlü-llâhi ileyküm müṣaddiḳal limâ beyne yedeyye mine-ttevrâti vemübeşşiram birasûliy ye'tî mim ba`di-smühû aḥmed. felemmâ câehüm bilbeyyinâti ḳâlû hâẕâ siḥrum mübîn |
Muslim Shahin Hatırla ki, Meryem oglu Isa: Ey Israilogulları! Ben size Allah'ın elcisiyim, benden once gelen Tevrat’ı dogrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de mujdeleyici olarak geldim, demisti. Fakat o, kendilerine acık deliller getirince: Bu apacık bir buyudur, dediler |
Muslim Shahin Hatırla ki, Meryem oğlu İsa: Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim, demişti. Fakat o, kendilerine açık deliller getirince: Bu apaçık bir büyüdür, dediler |
Saban Piris Hani Meryem’in oglu Isa: -Ey Israilogulları, Ben Tevrat’ı tasdik eden, benden sonra gelecek Ahmet adındaki Peygamberi mujdeleyen Allah’ın size gonderdigi elciyim, demisti. Onlara, belgelerle gelince: -Bu, apacık bir buyudur, demislerdi |
Saban Piris Hani Meryem’in oğlu İsa: -Ey İsrailoğulları, Ben Tevrat’ı tasdik eden, benden sonra gelecek Ahmet adındaki Peygamberi müjdeleyen Allah’ın size gönderdiği elçiyim, demişti. Onlara, belgelerle gelince: -Bu, apaçık bir büyüdür, demişlerdi |