Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah Al-‘Ankabut ayat 34 - العَنكبُوت - Page - Juz 20
﴿إِنَّا مُنزِلُونَ عَلَىٰٓ أَهۡلِ هَٰذِهِ ٱلۡقَرۡيَةِ رِجۡزٗا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ بِمَا كَانُواْ يَفۡسُقُونَ ﴾
[العَنكبُوت: 34]
﴿إنا منـزلون على أهل هذه القرية رجزا من السماء بما كانوا يفسقون﴾ [العَنكبُوت: 34]
Diyanet Isleri Elcilerimiz Lut'a gelince, onun fenasına gitti; cok sıkıldı. Ona, "Korkma ve uzulme, dogrusu biz seni ve geride kalacaklardan olan karının dısında, aileni kurtaracagız. Bu kent halkına yaptıkları yolsuzluklardan oturu gokten, elbette bir azap indirecegiz" dediler |
Diyanet Isleri Biz suphesiz bu memleket halkinin uzerine, yoldan cikmalarina karsilik (feci) bir azab indirecegiz."(dediler) |
Diyanet Isleri Biz süphesiz bu memleket halkinin üzerine, yoldan çikmalarina karsilik (feci) bir azab indirecegiz."(dediler) |
Diyanet Vakfi Biz, suphesiz, bu memleket halkının uzerine, yoldan cıkmalarına karsılık gokten (feci) bir azap indirecegiz |
Diyanet Vakfi Biz, şüphesiz, bu memleket halkının üzerine, yoldan çıkmalarına karşılık gökten (feci) bir azap indireceğiz |
Edip Yuksel Yoldan cıktıkları icin, biz bu kentin uzerine gokten bir felaket indirecegiz |
Edip Yuksel Yoldan çıktıkları için, biz bu kentin üzerine gökten bir felaket indireceğiz |