Quran with Turkish_Diyanet translation - Surah al-‘Imran ayat 184 - آل عِمران - Page - Juz 4
﴿فَإِن كَذَّبُوكَ فَقَدۡ كُذِّبَ رُسُلٞ مِّن قَبۡلِكَ جَآءُو بِٱلۡبَيِّنَٰتِ وَٱلزُّبُرِ وَٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡمُنِيرِ ﴾
[آل عِمران: 184]
﴿فإن كذبوك فقد كذب رسل من قبلك جاءوا بالبينات والزبر والكتاب المنير﴾ [آل عِمران: 184]
Diyanet Isleri Seni yalancı saydılarsa, senden once belgeler, sahifeler ve aydınlatıcı kitap getiren peygamberler de yalanlanmıstı |
Diyanet Isleri Eger seni yalanladilarsa, senden once acik deliller, hikmetli sayfalar ve aydinlatici kitap getiren peygamberler de yalanlanmisti |
Diyanet Isleri Eger seni yalanladilarsa, senden önce açik deliller, hikmetli sayfalar ve aydinlatici kitap getiren peygamberler de yalanlanmisti |
Diyanet Vakfi (Resulum!) Eger seni yalancılıkla itham ettilerse (yadırgama); gercekten, senden once apacık mucizeler, sahifeler ve aydınlatıcı kitap getiren nice peygamberler de yalancılıkla itham edildi |
Diyanet Vakfi (Resulüm!) Eğer seni yalancılıkla itham ettilerse (yadırgama); gerçekten, senden önce apaçık mucizeler, sahifeler ve aydınlatıcı kitap getiren nice peygamberler de yalancılıkla itham edildi |
Edip Yuksel Seni yalanlarlarsa (sasma), senden once apacık deliller, Zeburlar (Tanrı sevgisini dile getiren ilahiler) ve aydınlatıcı kitap getiren elciler de yalanlanmıstı |
Edip Yuksel Seni yalanlarlarsa (şaşma), senden önce apaçık deliller, Zeburlar (Tanrı sevgisini dile getiren ilahiler) ve aydınlatıcı kitap getiren elçiler de yalanlanmıştı |