Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah An-Nahl ayat 36 - النَّحل - Page - Juz 14
﴿وَلَقَدۡ بَعَثۡنَا فِي كُلِّ أُمَّةٖ رَّسُولًا أَنِ ٱعۡبُدُواْ ٱللَّهَ وَٱجۡتَنِبُواْ ٱلطَّٰغُوتَۖ فَمِنۡهُم مَّنۡ هَدَى ٱللَّهُ وَمِنۡهُم مَّنۡ حَقَّتۡ عَلَيۡهِ ٱلضَّلَٰلَةُۚ فَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَٱنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلۡمُكَذِّبِينَ ﴾
[النَّحل: 36]
﴿ولقد بعثنا في كل أمة رسولا أن اعبدوا الله واجتنبوا الطاغوت فمنهم﴾ [النَّحل: 36]
Ibni Kesir Andolsun ki; her ümmete: Allah´a ibadet edin ve putlardan kaçının, diye peygamberler göndermişizdir. Allah, içlerinden kimini hidayete erdirdi. Kimi de sapıklığı hak etti. Şimdi yeryüzünde gezin de; peygamberleri yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu görün |
Gultekin Onan Andolsun, biz her ummete: "Tanrı´ya kulluk edin ve taguttan kacının" (diye teblig etmesi icin) bir elci gonderdik. Boylelikle, onlardan kimine Tanrı hidayet verdi, onlardan kiminin uzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryuzunde dolasın da yalanlayanların ugradıkları sonucu gorun |
Gultekin Onan Andolsun, biz her ümmete: "Tanrı´ya kulluk edin ve tağuttan kaçının" (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Tanrı hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün |
Hasan Basri Cantay Andolsun ki biz her ummete: «Allaha kulluk edin, putlar (a tapmak) dan kacının» diye (tebligat yapması icin) bir peygamber gondermisizdir. Sonra Allah iclerinden kimine hidayet vermis, kiminin uzerine de sapıklık hak olmusdur. Simdi yer yuzunde gezinin de (peygamberlerini) tekzib edenlerin sonu nice oldu, gorun |
Hasan Basri Cantay Andolsun ki biz her ümmete: «Allaha kulluk edin, putlar (a tapmak) dan kaçının» diye (tebligat yapması için) bir peygamber göndermişizdir. Sonra Allah içlerinden kimine hidâyet vermiş, kiminin üzerine de sapıklık hak olmuşdur. Şimdi yer yüzünde gezinin de (peygamberlerini) tekzîb edenlerin sonu nice oldu, görün |
Iskender Ali Mihr Ve andolsun ki Biz, butun ummetlerin (milletlerin, kavimlerin) icinde resul beas ettik (hayata getirdik, vazifeli kıldık). (Allah´a ulasmayı dileyerek) Allah´a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin seytanlardan) ictinap etsinler (sakınıp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kısmını, (Resulun daveti uzerine Allah´a ulasmayı dileyenleri) Allah hidayete erdirdi ve bir kısmının (dilemeyenlerin) uzerine dalalet hak oldu. Artık yeryuzunde gezin. Boylece yalanlayanların akıbetinin, nasıl olduguna bakın (gorun) |
Iskender Ali Mihr Ve andolsun ki Biz, bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde resûl beas ettik (hayata getirdik, vazifeli kıldık). (Allah´a ulaşmayı dileyerek) Allah´a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin şeytanlardan) içtinap etsinler (sakınıp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kısmını, (Resûlün daveti üzerine Allah´a ulaşmayı dileyenleri) Allah hidayete erdirdi ve bir kısmının (dilemeyenlerin) üzerine dalâlet hak oldu. Artık yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanların akıbetinin, nasıl olduğuna bakın (görün) |