Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah Ash-Shura ayat 18 - الشُّوري - Page - Juz 25
﴿يَسۡتَعۡجِلُ بِهَا ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِهَاۖ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مُشۡفِقُونَ مِنۡهَا وَيَعۡلَمُونَ أَنَّهَا ٱلۡحَقُّۗ أَلَآ إِنَّ ٱلَّذِينَ يُمَارُونَ فِي ٱلسَّاعَةِ لَفِي ضَلَٰلِۭ بَعِيدٍ ﴾
[الشُّوري: 18]
﴿يستعجل بها الذين لا يؤمنون بها والذين آمنوا مشفقون منها ويعلمون أنها﴾ [الشُّوري: 18]
Ibni Kesir Buna inanmayanlar onun çabucak gelmesini isterler. İman edenler ise, ondan korku ile titrerler ve onun hak olduğunu bilirler. İyi bilin ki; kıyamet günü hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler |
Gultekin Onan Onda acele edenler, (gercekte) ona inanmayanlardır. Inananlar ise ona karsı bir korku icindedirler ve onun gercekten hak oldugunu bilirler. Haberiniz olsun, kıyamet saati konusunda tartısanlar gercekte uzak bir sapıklık icindedirler |
Gultekin Onan Onda acele edenler, (gerçekte) ona inanmayanlardır. İnananlar ise ona karşı bir korku içindedirler ve onun gerçekten hak olduğunu bilirler. Haberiniz olsun, kıyamet saati konusunda tartışanlar gerçekte uzak bir sapıklık içindedirler |
Hasan Basri Cantay Buna inanmaz olanlar onun cabuk (gelmesini) ister (ler). Inananlar ise ondan korku icindedirler. Bilirler ki o, subhesiz hakdır. Gozunuzu acın ki o saat hakkında (subhelenib) mucadele edenler herhalde (hakdan) uzak bir sapıklık (cukurun) dadırlar |
Hasan Basri Cantay Buna inanmaz olanlar onun çabuk (gelmesini) ister (ler). İnananlar ise ondan korku içindedirler. Bilirler ki o, şübhesiz hakdır. Gözünüzü açın ki o saat hakkında (şübhelenib) mücâdele edenler herhalde (hakdan) uzak bir sapıklık (çukurun) dadırlar |
Iskender Ali Mihr Ona (kıyamet saatine) inanmayanlar, onu acele istiyorlar. Amenu olanlar (ise) ondan korkanlardır. Ve onun hak oldugunu bilirler. Muhakkak ki o saat (kıyamet) hakkında suphe edip mucadele edenler, gercekten uzak bir dalalet icindedirler, (oyle) degil mi |
Iskender Ali Mihr Ona (kıyâmet saatine) inanmayanlar, onu acele istiyorlar. Âmenû olanlar (ise) ondan korkanlardır. Ve onun hak olduğunu bilirler. Muhakkak ki o saat (kıyâmet) hakkında şüphe edip mücâdele edenler, gerçekten uzak bir dalâlet içindedirler, (öyle) değil mi |