Quran with Turkish_Ibni_Kesir translation - Surah At-Taubah ayat 11 - التوبَة - Page - Juz 10
﴿فَإِن تَابُواْ وَأَقَامُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَوُاْ ٱلزَّكَوٰةَ فَإِخۡوَٰنُكُمۡ فِي ٱلدِّينِۗ وَنُفَصِّلُ ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يَعۡلَمُونَ ﴾
[التوبَة: 11]
﴿فإن تابوا وأقاموا الصلاة وآتوا الزكاة فإخوانكم في الدين ونفصل الآيات لقوم﴾ [التوبَة: 11]
Ibni Kesir Eğer tevbe ederler, namaz kılarlar ve zekat verirlerse; onlar, artık dinde kardeşlerinizdir. Biz, ayetleri bilir bir kavim için açıklıyoruz |
Gultekin Onan Eger onlar tevbe edip namazı kılarlarsa ve zekatı verirlerse artık onlar sizin dinde kardeslerinizdir. Bilen bir topluluk icin ayetleri boyle birer birer acıklarız |
Gultekin Onan Eğer onlar tevbe edip namazı kılarlarsa ve zekatı verirlerse artık onlar sizin dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız |
Hasan Basri Cantay (Bununla beraber) eger tevbe ve rucu ederler, namaz kılarlar, zekat verirlerse artık dinde kardeslerinizdir onlar. Biz ayetleri bilecek bir kavm icin acıklarız |
Hasan Basri Cantay (Bununla beraber) eğer tevbe ve rücû ederler, namaz kılarlar, zekât verirlerse artık dînde kardeşlerinizdir onlar. Biz âyetleri bilecek bir kavm için açıklarız |
Iskender Ali Mihr Bundan sonra eger onlar, (resulun onunde Allah´a ulasmayı dileyerek) tovbe ederlerse ve namazı ikame ederlerse (kılarlarsa) ve zekatı verirlerse artık (onlar), sizin dinde kardeslerinizdir. Ve bilen bir kavim (topluluk) icin ayetleri ayrı ayrı acıklıyoruz |
Iskender Ali Mihr Bundan sonra eğer onlar, (resûlün önünde Allah´a ulaşmayı dileyerek) tövbe ederlerse ve namazı ikâme ederlerse (kılarlarsa) ve zekâtı verirlerse artık (onlar), sizin dînde kardeşlerinizdir. Ve bilen bir kavim (topluluk) için âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz |