Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah Yunus ayat 22 - يُونس - Page - Juz 11
﴿هُوَ ٱلَّذِي يُسَيِّرُكُمۡ فِي ٱلۡبَرِّ وَٱلۡبَحۡرِۖ حَتَّىٰٓ إِذَا كُنتُمۡ فِي ٱلۡفُلۡكِ وَجَرَيۡنَ بِهِم بِرِيحٖ طَيِّبَةٖ وَفَرِحُواْ بِهَا جَآءَتۡهَا رِيحٌ عَاصِفٞ وَجَآءَهُمُ ٱلۡمَوۡجُ مِن كُلِّ مَكَانٖ وَظَنُّوٓاْ أَنَّهُمۡ أُحِيطَ بِهِمۡ دَعَوُاْ ٱللَّهَ مُخۡلِصِينَ لَهُ ٱلدِّينَ لَئِنۡ أَنجَيۡتَنَا مِنۡ هَٰذِهِۦ لَنَكُونَنَّ مِنَ ٱلشَّٰكِرِينَ ﴾
[يُونس: 22]
﴿هو الذي يسيركم في البر والبحر حتى إذا كنتم في الفلك وجرين﴾ [يُونس: 22]
Tefhim Ul Kuran Karada ve denizde sizi gezdiren O´dur. Oyleki siz gemide bulundugunuz zaman, onlar da guzel bir ruzgarla onu yuzdururlerken ve (tam) bununla sevinmektelerken, ona cılgınca bir ruzgar gelip catar ve her yandan dalgalar onları kusatıverir; onlar artık bu (dalgalarla) gercekten kusatıldıklarını sanmıslarken, dinde O´na ´gonulden katıksız baglılar (muhlisler) ´ olarak Allah´a dua etmeye baslarlar: «Andolsun eger bundan bizi kurtaracak olursan, muhakkak sana sukredenlerden olacagız.» |
Shaban Britch Sizi karada ve denizde yuruten O’dur. Oyle ki siz bir gemide iken ve guzel bir ruzgar ile akıp gotururken bu yuzden (yolcular) neselenirlerken, o gemiye siddetli bir fırtına gelip catar, her yerden onlara dalgalar hucum eder ve onlar cepecevre kusatıldıklarını anlarlar da dini yalnız Allah'a halis kılarak: Eger bizi bundan kurtarırsan mutlaka sukredenlerden olacagız" diye Allah'a dua ederek, yalvarırlar |
Shaban Britch Sizi karada ve denizde yürüten O’dur. Öyle ki siz bir gemide iken ve güzel bir rüzgar ile akıp götürürken bu yüzden (yolcular) neşelenirlerken, o gemiye şiddetli bir fırtına gelip çatar, her yerden onlara dalgalar hücum eder ve onlar çepeçevre kuşatıldıklarını anlarlar da dini yalnız Allah'a halis kılarak: Eğer bizi bundan kurtarırsan mutlaka şükredenlerden olacağız" diye Allah'a dua ederek, yalvarırlar |
Suat Yildirim Sizi karada olsun, denizde olsun gezdirip dolastıran O'dur.Gemide oldugunuz zamanı dusunun: Gemiler, tatlı bir ruzgarla icindeki yolcuları alıp goturdugu ve yolcular da bundan oturu keyiflendikleri bir sırada, birden gemiye siddetli bir fırtına gelir, dalgalar her taraftan onları sarar ve artık kendilerinin tamamen kusatılıp bir daha kurtulamayacaklarını zannedince, butun niyaz ve ibadetlerini yalnız Allah’a yapıp gonulden O’na yalvarırlar:“Ahdimiz olsun ki, eger bizi bu felaketten kurtarırsan, mutlaka sukreden kullarından olacagız!” derler. [2,139] {KM, Mezmurlar} |
Suat Yildirim Sizi karada olsun, denizde olsun gezdirip dolaştıran O'dur.Gemide olduğunuz zamanı düşünün: Gemiler, tatlı bir rüzgârla içindeki yolcuları alıp götürdüğü ve yolcular da bundan ötürü keyiflendikleri bir sırada, birden gemiye şiddetli bir fırtına gelir, dalgalar her taraftan onları sarar ve artık kendilerinin tamamen kuşatılıp bir daha kurtulamayacaklarını zannedince, bütün niyaz ve ibadetlerini yalnız Allah’a yapıp gönülden O’na yalvarırlar:“Ahdimiz olsun ki, eğer bizi bu felâketten kurtarırsan, mutlaka şükreden kullarından olacağız!” derler. [2,139] {KM, Mezmurlar} |
Suleyman Ates Sizi karada ve denizde yuruten O'dur. Gemide oldugunuz zaman(ı dusunun): Gemiler, icinde bulunanları hos bir ruzgarla alıp goturdugu, ve (yolcular) bununla sevindikleri sırada, birden gemiye, siddetli bir kasırga gelip de, her yerden gelen dalgalar onları sardıgı ve artık kendilerinin tamamen kusatıldıklarını (bir daha kurtulamayacaklarını) sandıkları zaman, dini, yalnız Allah'a halis kılarak O'na soyle yalvarmaga baslarlar: "Andolsun, eger bizi bundan kurtarırsan, sukredenlerden olacagız |
Suleyman Ates Sizi karada ve denizde yürüten O'dur. Gemide olduğunuz zaman(ı düşünün): Gemiler, içinde bulunanları hoş bir rüzgarla alıp götürdüğü, ve (yolcular) bununla sevindikleri sırada, birden gemiye, şiddetli bir kasırga gelip de, her yerden gelen dalgalar onları sardığı ve artık kendilerinin tamamen kuşatıldıklarını (bir daha kurtulamayacaklarını) sandıkları zaman, dini, yalnız Allah'a halis kılarak O'na şöyle yalvarmağa başlarlar: "Andolsun, eğer bizi bundan kurtarırsan, şükredenlerden olacağız |