Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah Ibrahim ayat 9 - إبراهِيم - Page - Juz 13
﴿أَلَمۡ يَأۡتِكُمۡ نَبَؤُاْ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِكُمۡ قَوۡمِ نُوحٖ وَعَادٖ وَثَمُودَ وَٱلَّذِينَ مِنۢ بَعۡدِهِمۡ لَا يَعۡلَمُهُمۡ إِلَّا ٱللَّهُۚ جَآءَتۡهُمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَرَدُّوٓاْ أَيۡدِيَهُمۡ فِيٓ أَفۡوَٰهِهِمۡ وَقَالُوٓاْ إِنَّا كَفَرۡنَا بِمَآ أُرۡسِلۡتُم بِهِۦ وَإِنَّا لَفِي شَكّٖ مِّمَّا تَدۡعُونَنَآ إِلَيۡهِ مُرِيبٖ ﴾
[إبراهِيم: 9]
﴿ألم يأتكم نبأ الذين من قبلكم قوم نوح وعاد وثمود والذين من﴾ [إبراهِيم: 9]
Tefhim Ul Kuran Sizden oncekilerin, Nuh kavminin, Ad ve Semud ile onlardan sonra gelenlerin haberi size gelmedi mi? Ki onları, Allah´tan baskası bilmez. Peygamberleri onlara apacık delillerle gelmislerdi de, ellerini agızlarına goturup (ofkelerinden ısırdılar) ve dediler ki: «Tartısmasız, biz sizin kendisiyle gonderildiginiz seyleri inkar ettik ve bizi kendisine cagırmakta oldugunuz seyden de gercekten kusku verici bir tereddut icindeyiz.» |
Shaban Britch Sizden once gecen Nuh, Ad, Semud halklarının ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size ulasmadı mı? Ki onları Allah’tan baskası bilmez. Onlara peygamberleri delillerle geldiler, fakat ellerini agızlarına goturup: "Biz sizinle gonderilene kufrediyoruz. Bizi cagırdıgınız seyden de suphe ve endise icindeyiz" dediler |
Shaban Britch Sizden önce geçen Nuh, Àd, Semûd halklarının ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size ulaşmadı mı? Ki onları Allah’tan başkası bilmez. Onlara peygamberleri delillerle geldiler, fakat ellerini ağızlarına götürüp: "Biz sizinle gönderilene küfrediyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de şüphe ve endişe içindeyiz" dediler |
Suat Yildirim Sizden once gelip gecmis ummetlerin, Nuh, Ad ve Semud halklarının ve onlardan sonra gelip de Allah'tan baskasının tamtamına bilemeyecegi halkların baslarından gecen olaylardan haberdar olmadınız mı? Elcileri kendilerine delil ve mucizeler getirdiler de onlar ellerini agızlarına goturup: “Biz, dediler, sizinle gonderilen talimatları kabul etmiyoruz. Cunku biz, bize yaptıgınız davetin mahiyetinden derin bir kusku icindeyiz.” |
Suat Yildirim Sizden önce gelip geçmiş ümmetlerin, Nuh, Âd ve Semûd halklarının ve onlardan sonra gelip de Allah'tan başkasının tamtamına bilemeyeceği halkların başlarından geçen olaylardan haberdar olmadınız mı? Elçileri kendilerine delil ve mûcizeler getirdiler de onlar ellerini ağızlarına götürüp: “Biz, dediler, sizinle gönderilen talimatları kabul etmiyoruz. Çünkü biz, bize yaptığınız dâvetin mahiyetinden derin bir kuşku içindeyiz.” |
Suleyman Ates Sizden oncekilerin: Nuh, 'Ad ve Semud kavimlerinin ve onlardan sonra gelenlerin -ki onları(n sayısını) Allah'tan baska kimse bilmez- haberi size gelmedi mi? Elcileri onlara kanıtlar getirdi de onlar, ellerini agızlarına koydu (ofkelerinden parmaklarını ısırdı)lar (yahut: peygamberlerin agızlarını tuttular): "Biz sizinle gonderilen mesajı tanımadık ve biz sizin bizi cagırdıgınız seye karsı derin bir kusku icindeyiz!" dediler |
Suleyman Ates Sizden öncekilerin: Nuh, 'Ad ve Semud kavimlerinin ve onlardan sonra gelenlerin -ki onları(n sayısını) Allah'tan başka kimse bilmez- haberi size gelmedi mi? Elçileri onlara kanıtlar getirdi de onlar, ellerini ağızlarına koydu (öfkelerinden parmaklarını ısırdı)lar (yahut: peygamberlerin ağızlarını tuttular): "Biz sizinle gönderilen mesajı tanımadık ve biz sizin bizi çağırdığınız şeye karşı derin bir kuşku içindeyiz!" dediler |