Quran with Turkish_Tefhim translation - Surah Ya-Sin ayat 47 - يسٓ - Page - Juz 23
﴿وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ أَنفِقُواْ مِمَّا رَزَقَكُمُ ٱللَّهُ قَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لِلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنُطۡعِمُ مَن لَّوۡ يَشَآءُ ٱللَّهُ أَطۡعَمَهُۥٓ إِنۡ أَنتُمۡ إِلَّا فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ ﴾
[يسٓ: 47]
﴿وإذا قيل لهم أنفقوا مما رزقكم الله قال الذين كفروا للذين آمنوا﴾ [يسٓ: 47]
Tefhim Ul Kuran Ve onlara: «Size Allah´ın rızık olarak verdiklerinden infak edin» denildigi zaman da, o kufre sapanlar iman edenlere dediler ki: «Allah´ın, eger dilemis olsaydı yedirecegi kimseyi biz mi yedirecek misiz? Gercekten siz, apacık bir saskınlık icindesiniz.» |
Shaban Britch Kendilerine: Allah’ın size verdigi rızıklardan infak edin denildigi zaman; kafirler, iman edenlere; Allah'ın diledigi takdirde yedirip doyuracagı kisiyi acaba biz mi doyuracagız? Gercekten siz apacık bir sapıklık icindesiniz.” |
Shaban Britch Kendilerine: Allah’ın size verdiği rızıklardan infak edin denildiği zaman; kâfirler, iman edenlere; Allah'ın dilediği takdirde yedirip doyuracağı kişiyi acaba biz mi doyuracağız? Gerçekten siz apaçık bir sapıklık içindesiniz.” |
Suat Yildirim Onlara ne zaman: “Allah'ın size lutfettiginden, siz de muhtaclar icin harcayın” denilse, kafirler muminlere soyle derler: “Size kalsa Allah’ın diledigi takdirde bol bol rızıklandıracagı kimseyi doyurmak bizim mi isimiz?Siz, boyle ne sapık dusunursunuz!” |
Suat Yildirim Onlara ne zaman: “Allah'ın size lütfettiğinden, siz de muhtaçlar için harcayın” denilse, kâfirler müminlere şöyle derler: “Size kalsa Allah’ın dilediği takdirde bol bol rızıklandıracağı kimseyi doyurmak bizim mi işimiz?Siz, böyle ne sapık düşünürsünüz!” |
Suleyman Ates Onlara: "Allah'ın size verdigi rızıktan (Allah icin) verin!" dendigi zaman, nankorler, inananlara: "Allah'ın diledigi takdirde yedirecegi bir kimseye biz mi yedirelim? Dogrusu siz, apacık bir sapıklık icindesiniz." derler |
Suleyman Ates Onlara: "Allah'ın size verdiği rızıktan (Allah için) verin!" dendiği zaman, nankörler, inananlara: "Allah'ın dilediği takdirde yedireceği bir kimseye biz mi yedirelim? Doğrusu siz, apaçık bir sapıklık içindesiniz." derler |