×

İnsanları korkutmak ve inananlara, gerçek bir güzel mükafat, inançlarına karşılık yücelik ve 10:2 Turkish translation

Quran infoTurkishSurah Yunus ⮕ (10:2) ayat 2 in Turkish

10:2 Surah Yunus ayat 2 in Turkish (التركية)

Quran with Turkish translation - Surah Yunus ayat 2 - يُونس - Page - Juz 11

﴿أَكَانَ لِلنَّاسِ عَجَبًا أَنۡ أَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ رَجُلٖ مِّنۡهُمۡ أَنۡ أَنذِرِ ٱلنَّاسَ وَبَشِّرِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنَّ لَهُمۡ قَدَمَ صِدۡقٍ عِندَ رَبِّهِمۡۗ قَالَ ٱلۡكَٰفِرُونَ إِنَّ هَٰذَا لَسَٰحِرٞ مُّبِينٌ ﴾
[يُونس: 2]

İnsanları korkutmak ve inananlara, gerçek bir güzel mükafat, inançlarına karşılık yücelik ve nimet verileceğini, şefaate mazhar olacaklarını müjdelemek için içlerinden bir ere vahyetmemiz, insanlara tuhaf mı geldi de kafirler, şüphe yok ki dediler, bu, apaçık bir büyücü

❮ Previous Next ❯

ترجمة: أكان للناس عجبا أن أوحينا إلى رجل منهم أن أنذر الناس وبشر, باللغة التركية

﴿أكان للناس عجبا أن أوحينا إلى رجل منهم أن أنذر الناس وبشر﴾ [يُونس: 2]

Abdulbaki Golpinarli
Insanları korkutmak ve inananlara, gercek bir guzel mukafat, inanclarına karsılık yucelik ve nimet verilecegini, sefaate mazhar olacaklarını mujdelemek icin iclerinden bir ere vahyetmemiz, insanlara tuhaf mı geldi de kafirler, suphe yok ki dediler, bu, apacık bir buyucu
Adem Ugur
Iclerinden bir adama: Insanları uyar ve iman edenlere, Rableri katında onlar icin yuksek bir dogruluk makamı oldugunu mujdele, diye vahyetmemiz, insanlar icin sasılacak bir sey mi oldu ki, o kafirler: Bu elbette apacık bir sihirbazdır, dediler
Adem Ugur
İçlerinden bir adama: İnsanları uyar ve iman edenlere, Rableri katında onlar için yüksek bir doğruluk makamı olduğunu müjdele, diye vahyetmemiz, insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu ki, o kâfirler: Bu elbette apaçık bir sihirbazdır, dediler
Ali Bulac
Iclerinden bir adama: "Insanları uyar ve iman edenlere, muhakkak kendileri icin Rableri Katında 'gercek bir makam' oldugunu mujde ver" diye vahyetmemiz, insanlara sasırtıcı mı geldi? Inkar edenler: “Gercekten bu, acıkca bir buyucudur" dediler
Ali Bulac
İçlerinden bir adama: "İnsanları uyar ve iman edenlere, muhakkak kendileri için Rableri Katında 'gerçek bir makam' olduğunu müjde ver" diye vahyetmemiz, insanlara şaşırtıcı mı geldi? İnkar edenler: “Gerçekten bu, açıkça bir büyücüdür" dediler
Ali Fikri Yavuz
Insanlar arasında bir er’e (Peygambere): “- Insanları Allah’ın azabı ile korkut ve iman edenleri de, Rableri katında yuksek dereceleri olmakla mujdele” diye vahy etmemiz, insanlar icin sasılacak sey mi oldu ki, kafirler: “- Her halde bu, acık bir sihirbazdır.” dediler
Ali Fikri Yavuz
İnsanlar arasında bir er’e (Peygambere): “- İnsanları Allah’ın azâbı ile korkut ve iman edenleri de, Rableri katında yüksek dereceleri olmakla müjdele” diye vahy etmemiz, insanlar için şaşılacak şey mi oldu ki, kâfirler: “- Her halde bu, açık bir sihirbazdır.” dediler
Celal Y Ld R M
Insanları (tuttukları yolun tehlikesine karsı) uyar; iman edenleri Rablarının yanında kendilerine ayrılan KADEM-I SIDK (Guzel sevap, salin amel, ebedi saadet, yuksek makam) ile mujdele, diye iclerinden bir adama vahyetmemiz (Mekkeli´ler icin) sasılacak sey mi ki, o kafirler, «bu ancak acık bir buyucudur» dediler
Celal Y Ld R M
İnsanları (tuttukları yolun tehlikesine karşı) uyar; imân edenleri Rablarının yanında kendilerine ayrılan KADEM-I SIDK (Güzel sevap, şalin amel, ebedî saadet, yüksek makam) ile müjdele, diye içlerinden bir adama vahyetmemiz (Mekkeli´ler için) şaşılacak şey mi ki, o kâfirler, «bu ancak açık bir büyücüdür» dediler
❮ Previous Next ❯

Verse in more languages

Transliteration Bangla Bosnian German English Persian French Hindi Indonesian Kazakh Dutch Russian Spanish Turkish Urdu Uzbek