Quran with Turkish translation - Surah Al-Ma’idah ayat 13 - المَائدة - Page - Juz 6
﴿فَبِمَا نَقۡضِهِم مِّيثَٰقَهُمۡ لَعَنَّٰهُمۡ وَجَعَلۡنَا قُلُوبَهُمۡ قَٰسِيَةٗۖ يُحَرِّفُونَ ٱلۡكَلِمَ عَن مَّوَاضِعِهِۦ وَنَسُواْ حَظّٗا مِّمَّا ذُكِّرُواْ بِهِۦۚ وَلَا تَزَالُ تَطَّلِعُ عَلَىٰ خَآئِنَةٖ مِّنۡهُمۡ إِلَّا قَلِيلٗا مِّنۡهُمۡۖ فَٱعۡفُ عَنۡهُمۡ وَٱصۡفَحۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلۡمُحۡسِنِينَ ﴾
[المَائدة: 13]
﴿فبما نقضهم ميثاقهم لعناهم وجعلنا قلوبهم قاسية يحرفون الكلم عن مواضعه ونسوا﴾ [المَائدة: 13]
Abdulbaki Golpinarli Ahitlerini bozdukları, verdikleri sozden dondukleri icin lanet ettik onlara ve kalplerini katılastırdık. Onlar, sozlerin yerini degistirirler, kendilerine verilen ogutten bir hisse de almazlar. Pek azı mustesna daima hainliklerini duyarsın, gene de bagısla onları, gec suclarından. Suphe yok ki Allah, iyilik edenleri sever |
Adem Ugur Sozlerini bozmaları sebebiyle onları lanetledik ve kalplerini katılastırdık. Onlar kelimelerin yerlerini degistirirler (kitaplarını tahrif ederler). Kendilerine ogretilen ahkamın (Tevrat´ın) onemli bir bolumunu de unuttular. Iclerinden pek azı haric, onlardan daima bir hainlik gorursun. Yine de sen onları affet ve aldırıs etme. Suphesiz Allah iyilik edenleri sever |
Adem Ugur Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kelimelerin yerlerini değiştirirler (kitaplarını tahrif ederler). Kendilerine öğretilen ahkâmın (Tevrat´ın) önemli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever |
Ali Bulac Sozlesmelerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık. Onlar, kelimeleri konuldukları yerlerden saptırırlar. (Sık sık) Kendilerine hatırlatılan seyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. Iclerinden birazı dısında, onlardan surekli ihanet gorur durursun. Yine de onları affet, aldırıs etme. Suphesiz Allah, iyilik yapanları sever |
Ali Bulac Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık. Onlar, kelimeleri konuldukları yerlerden saptırırlar. (Sık sık) Kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görür durursun. Yine de onları affet, aldırış etme. Şüphesiz Allah, iyilik yapanları sever |
Ali Fikri Yavuz Sonra bu misaklarını (ahd ve sozlerini) bozdukları icindir ki, biz, onları lanetledik (rahmetimizden kovduk) ve kalblerini kaskatı ettik. Onlar, kelimeleri (Tevrat’taki Peygambere ait vasıfları ve bazı ayetleri) yerlerinden oynatarak degistirir tahrif ederler; ve onlar, emredildikleri hakikatlerden nasip almayı da (Peygambere iman etmeyi) terk ettiler. Iclerinden pek azı mustesna, sen, onlardan daima bir hainligin farkına varıp duracaksın. Boyleyken yine onlardan sucları bagısla ve aldırma; cunku Allah, iyilik edenleri sever |
Ali Fikri Yavuz Sonra bu misâklarını (ahd ve sözlerini) bozdukları içindir ki, biz, onları lânetledik (rahmetimizden kovduk) ve kalblerini kaskatı ettik. Onlar, kelimeleri (Tevrat’taki Peygambere ait vasıfları ve bazı âyetleri) yerlerinden oynatarak değiştirir tahrif ederler; ve onlar, emredildikleri hakikatlerden nasîp almayı da (Peygambere iman etmeyi) terk ettiler. İçlerinden pek azı müstesna, sen, onlardan daima bir hâinliğin farkına varıp duracaksın. Böyleyken yine onlardan suçları bağışla ve aldırma; çünkü Allah, iyilik edenleri sever |
Celal Y Ld R M Verdikleri kesin sozu bozmaları sebebiyle onları lanetledik, kalblerini de kaskatı yaptık. Kelimeleri (asıl konuldukları) yerlerinden oynatıp degistirirler. Uyarıldıkları hususlardan nasiplerini unuttular. Iclerinden pek azı mustesna, onlardan surekli olarak hainlik gorursun. (Bununla beraber) sen onları affet ve (gecmis kusurlarından) gec.. Suphesiz ki Allah iyilikte bulunan yararlı kisileri sever |
Celal Y Ld R M Verdikleri kesin sözü bozmaları sebebiyle onları lanetledik, kalblerini de kaskatı yaptık. Kelimeleri (asıl konuldukları) yerlerinden oynatıp değiştirirler. Uyarıldıkları hususlardan nasiplerini unuttular. İçlerinden pek azı müstesna, onlardan sürekli olarak hainlik görürsün. (Bununla beraber) sen onları affet ve (geçmiş kusurlarından) geç.. Şüphesiz ki Allah iyilikte bulunan yararlı kişileri sever |