Quran with Turkish translation - Surah Al-hashr ayat 9 - الحَشر - Page - Juz 28
﴿وَٱلَّذِينَ تَبَوَّءُو ٱلدَّارَ وَٱلۡإِيمَٰنَ مِن قَبۡلِهِمۡ يُحِبُّونَ مَنۡ هَاجَرَ إِلَيۡهِمۡ وَلَا يَجِدُونَ فِي صُدُورِهِمۡ حَاجَةٗ مِّمَّآ أُوتُواْ وَيُؤۡثِرُونَ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمۡ وَلَوۡ كَانَ بِهِمۡ خَصَاصَةٞۚ وَمَن يُوقَ شُحَّ نَفۡسِهِۦ فَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ ﴾
[الحَشر: 9]
﴿والذين تبوءوا الدار والإيمان من قبلهم يحبون من هاجر إليهم ولا يجدون﴾ [الحَشر: 9]
Abdulbaki Golpinarli Ve onların gocmesinden once yurtlarını hazırlayıp orasını bir iman konagı haline getirenlere ve yurtlarına gocenleri sevenlere ve onlara verilen seylere karsı gonullerinde bir ihtiyac, bir istek duymayanlara ve ihtiyacları bile olsa onları kendilerinden ustun tutanlara gelince: Ve kim, nefsinin hırsından, kıskanclık ve nekesliginden gecerse gercekten de o cesit kimselerdir kurtulanların, muratlarına erenlerin ta kendileri |
Adem Ugur Daha onceden Medine´yi yurt edinmis ve gonullerine imanı yerlestirmis olan kimseler, kendilerine goc edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı iclerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri zaruret icinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliginden korunursa, iste onlar kurtulusa erenlerdir |
Adem Ugur Daha önceden Medine´yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir |
Ali Bulac Kendilerinden once o yurdu (Medine'yi) hazırlayıp imanı (gonullerine) yerlestirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen seylerden dolayı iclerinde bir ihtiyac (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir acıklık (ihtiyac) olsa bile (kardeslerini) oz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin 'cimri ve bencil tutkularından' korunmussa, iste onlar, felah (kurtulus) bulanlardır |
Ali Bulac Kendilerinden önce o yurdu (Medine'yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin 'cimri ve bencil tutkularından' korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır |
Ali Fikri Yavuz Muhacirlerden once, Medine’yi yurd ve iman evi edinenler, kendilerine hicret edib gelenlere sevgi beslerler. Onlara verilen seylerden dolayı nefislerinde bir kaygı duymazlar; kendilerinde ihtiyac bile olsa, (onları) nefisleri uzerine tercih ederler. Kim de nefsinin hırsından korunursa; iste bunlar (azabdan) kurtulanlardır |
Ali Fikri Yavuz Muhacirlerden önce, Medine’yi yurd ve iman evi edinenler, kendilerine hicret edib gelenlere sevgi beslerler. Onlara verilen şeylerden dolayı nefislerinde bir kaygı duymazlar; kendilerinde ihtiyaç bile olsa, (onları) nefisleri üzerine tercih ederler. Kim de nefsinin hırsından korunursa; işte bunlar (azabdan) kurtulanlardır |
Celal Y Ld R M Bunlardan once (Medine´yi) yurt edinip, imanı (kalblerine) yerlestirenler ise, kendilerine hicret edip gelenleri severler; onlara verilen seylerden dolayı kalblerinde bir ihtiyac duymazlar; ihtiyacları olsa bile onları kendilerine tercih ederler. Kim de nefsinin asırı cimrilik, kıskanclık ve ihtirasından korunursa, iste onlar umduklarına kavusanlardır |
Celal Y Ld R M Bunlardan önce (Medine´yi) yurt edinip, imânı (kalblerine) yerleştirenler ise, kendilerine hicret edip gelenleri severler; onlara verilen şeylerden dolayı kalblerinde bir ihtiyaç duymazlar; ihtiyaçları olsa bile onları kendilerine tercih ederler. Kim de nefsinin aşırı cimrilik, kıskançlık ve ihtirasından korunursa, işte onlar umduklarına kavuşanlardır |