Quran with Turkish translation - Surah Al-An‘am ayat 25 - الأنعَام - Page - Juz 7
﴿وَمِنۡهُم مَّن يَسۡتَمِعُ إِلَيۡكَۖ وَجَعَلۡنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ أَكِنَّةً أَن يَفۡقَهُوهُ وَفِيٓ ءَاذَانِهِمۡ وَقۡرٗاۚ وَإِن يَرَوۡاْ كُلَّ ءَايَةٖ لَّا يُؤۡمِنُواْ بِهَاۖ حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءُوكَ يُجَٰدِلُونَكَ يَقُولُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّآ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ ﴾
[الأنعَام: 25]
﴿ومنهم من يستمع إليك وجعلنا على قلوبهم أكنة أن يفقهوه وفي آذانهم﴾ [الأنعَام: 25]
Abdulbaki Golpinarli Onlardan seni dinleyenler de var ve biz, dinledikleri sozleri anlamamaları icin kalplerini perdeleriz, kulaklarını agırlastırırız da butun delilleri gorseler gene de inanmazlar onlara. Nihayet de yanına geldiler mi cekismeye baslarlar seninle ve bunlar, ancak evvelce gelip gecenlere ait masallar derler |
Adem Ugur Onlardan seni (okudugun Kur´an´ı) dinleyenler de vardır. Fakat onu anlamalarına engel olmak icin kalplerinin ustune perdeler, kulaklarına da agırlık verdik. Onlar her turlu mucizeyi gorseler bile yine de ona inanmazlar. Hatta o kafirler sana geldiklerinde: "Bu Kur´an eskilerin masallarından baska bir sey degildir" diyerek seninle tartısırlar |
Adem Ugur Onlardan seni (okuduğun Kur´an´ı) dinleyenler de vardır. Fakat onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üstüne perdeler, kulaklarına da ağırlık verdik. Onlar her türlü mucizeyi görseler bile yine de ona inanmazlar. Hatta o kâfirler sana geldiklerinde: "Bu Kur´an eskilerin masallarından başka bir şey değildir" diyerek seninle tartışırlar |
Ali Bulac Onlardan seni dinleyenler vardır; oysa Biz, onu kavrayıp anlamalarına (bir engel olarak) kalpleri uzerine kat kat ortuler ve kulaklarında bir agırlık kıldık. Onlar, hangi 'apacık-belgeyi' gorseler, yine ona inanmazlar. Oyle ki, o inkar etmekte olanlar, sana geldiklerinde, seninle tartısmaya girerek: "Bu, oncekilerin uydurma masallarından baska bir sey degildir" derler |
Ali Bulac Onlardan seni dinleyenler vardır; oysa Biz, onu kavrayıp anlamalarına (bir engel olarak) kalpleri üzerine kat kat örtüler ve kulaklarında bir ağırlık kıldık. Onlar, hangi 'apaçık-belgeyi' görseler, yine ona inanmazlar. Öyle ki, o inkar etmekte olanlar, sana geldiklerinde, seninle tartışmaya girerek: "Bu, öncekilerin uydurma masallarından başka bir şey değildir" derler |
Ali Fikri Yavuz Musriklerden bazıları, seni Kur’an okurken dinlerler; fakat biz, kalblerine, onu anlamalarına engel perdeler ve kulaklarının icine de agırlık (sagırlık) koyduk. Onlar, her mucizeyi gorseler, yine de ona iman etmezler. Hatta o kafirler, sana geldikleri zaman, seninle cekiserek soyle derler: “- Bu Kur’an, eskilerin masallarından baska bir sey degildir!” |
Ali Fikri Yavuz Müşriklerden bazıları, seni Kur’an okurken dinlerler; fakat biz, kalblerine, onu anlamalarına engel perdeler ve kulaklarının içine de ağırlık (sağırlık) koyduk. Onlar, her mucizeyi görseler, yine de ona iman etmezler. Hattâ o kâfirler, sana geldikleri zaman, seninle çekişerek şöyle derler: “- Bu Kur’an, eskilerin masallarından başka bir şey değildir!” |
Celal Y Ld R M Onlardan bir kısmı da sana kulak verip dinlerler, (inandıkları icin dinlemezler, kusur bulmak icin kulak kabartırlar). Biz, anlamamaları icin kalblerinin uzerine kat kat ortu gerdik ; kulaklarına da bir agırlık koyduk ; artık onlar butun belge ve mu´cizeleri de gorseler yine inanmazlar. O kadar ki, sana geldiklerinde seninle tartısıp cekisirler; kufredenler, «bu, eskilerin masallarından baska bir sey degildir» derler |
Celal Y Ld R M Onlardan bir kısmı da sana kulak verip dinlerler, (inandıkları için dinlemezler, kusur bulmak için kulak kabartırlar). Biz, anlamamaları için kalblerinin üzerine kat kat örtü gerdik ; kulaklarına da bir ağırlık koyduk ; artık onlar bütün belge ve mu´cizeleri de görseler yine inanmazlar. O kadar ki, sana geldiklerinde seninle tartışıp çekişirler; küfredenler, «bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir» derler |